reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Koronavirüs Sonrası Artan Kalp Krizi Riski ve Belirtileri

Koronavirüs sonrası artan kalp krizi riskleri ve belirtileri hakkında bilmeniz gerekenler, sağlığınızı korumak için önemli bilgiler içerir.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Koronavirüs Sonrası Artan Kalp Krizi Riski ve Belirtileri
reklam

Koronavirüs ve 25-44 Yaş Arasında Artan Kalp Krizi Oranları

Yapılan güncel araştırmalar, COVID-19 pandemisinin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki bireylerde kalp krizi riski %30 oranında artış gösterdi. Bu artışın temel sebeplerinden biri, pandemi sürecinde değişen yaşam tarzları ve sağlık alışkanlıklarındaki aksaklıklardır.

Kalp Krizi Öncesinde Vücutta Beliren Uyarı Sinyalleri

Kalp krizinden önce, hastaların büyük bölümünde çeşitli uyarıcı semptomlar ortaya çıkabilir. Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu belirtilerin genellikle günler veya haftalar öncesinden fark edilebileceğini belirtiyor. Bu semptomlar arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve genel halsizlik bulunur. Ayrıca, %25-30 oranında hastada herhangi bir belirti olmadan ani krizler gelişebilir. Diyabetik ve yaşlı bireylerde ise bu belirtiler daha az fark edilir veya hiç fark edilmeden kriz gerçekleşebilir. Ayrıca, yaklaşık %10-20 hastada sessiz kalp krizi yaşanır; bu durumda kriz, rastgele yapılan EKG veya diğer görüntüleme testleri sırasında tespit edilir.

Kalp Krizi Belirtilerinin Çeşitli Hallerde Kendini Göstermesi

Kalp krizi genellikle şu belirtilerle kendini belli eder: Efor sırasında artan göğüs ağrısı veya baskı hissi, nefes darlığı, efor kapasitesinde belirgin azalma, sırta, kola veya çeneye yayılan ağrı, aşırı yorgunluk ve gece uykusundan uyandıran göğüs rahatsızlığı. Bu semptomlar, kalp krizinin yaklaşmakta olduğunu gösterebilir ve hastaları ‘ben geliyorum’ diyerek uyarır. Risk faktörleri arasında hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara kullanımı, ailesel hastalık öyküsü ve obezite bulunur. Ayrıca, kadınlarda bu belirtiler genellikle farklı seyredebilir; mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi farklı rahatsızlıklar da kalp krizinin habercisi olabilir.

Koronavirüs ve Kalp Krizi Artışındaki Bağlantı

Son yıllarda, hem Türkiye’de hem de dünyada kalp krizinde önemli bir artış gözlemleniyor. Bu durumun başlıca sebepleri arasında COVID-19 pandemisi ve onun yol açtığı yaşam tarzı değişiklikleri yer alıyor. Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezitenin artması, kalp krizi riskini ciddi biçimde yükseltiyor. Ayrıca, genetik faktörler ve ailesel kolesterol yüksekliği (hiperkolesterolemi) de risk faktörleri arasında bulunuyor. Pandeminin yol açtığı sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan aksaklıklar ise, rutin kontrollerin ihmal edilmesine ve tedavi sürecinin gecikmesine neden oluyor. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, erken tanı ve tedavi, koroner damar hastalıklarının ilerleyerek kalp krizine dönüşmesini engellemekte kritik öneme sahiptir. Erken teşhisle damar tıkanıklıkları fark edilip, hemen müdahale edilerek hastanın uzun vadeli yaşam kalitesi korunabilir ve normal yaşamına devam etmesi sağlanabilir.

reklam