

İnfertilitenin Yaygın Nedenleri ve Cerrahi Yaklaşımlar
Anne ve baba olamama durumu, infertilite, dünya genelinde 100 çiftin yaklaşık %10-15’inde görülen karmaşık bir sağlık sorunudur. Bu sorunların yaklaşık %30’u ise sadece kadınlara bağlı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Son yıllarda, özellikle kadınlarda yaşın ilerlemesiyle birlikte artan infertilite vakalarının yanı sıra, jinekolojik hastalıkların da önemli etkisi ortaya çıkmıştır. Bu hastalıkların başında endometriozis ve fallop tüplerindeki tıkanıklıklar gelmektedir ve bu sorunların tedavisinde medikal yaklaşımlar bazen yetersiz kalmakta, cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelmektedir.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Elif Ganime Aygün, son dönemde kadınlarda jinekolojik hastalıkların tedavisinde robotik cerrahiye olan ilginin arttığını vurgulamaktadır. Özellikle tüplerin tıkanması, rahimle ilgili sorunlar, endometriozis ve miyom gibi hastalıkların tedavisinde robotik cerrahi, yüksek başarı ve organ korunumu sağlamakta, doğal anatomiyi bozmadan hassas operasyonlar gerçekleştirmektedir. Bu yöntem, organlarda oluşan hasarları minimize ederek, infertiliteye yol açan faktörleri ortadan kaldırmada önemli bir araç haline gelmiştir. Ayrıca, tüplerdeki cerrahi müdahalelerde de robotik teknolojinin hassasiyeti sayesinde başarı oranları belirgin şekilde artmaktadır ve bu da gebelik şansını doğal yollarla yükseltmektedir.
Endometriozis: Doku Hasarını En Aza İndiren Cerrahi
Ülkemizde her 10 kadından birinde görülen ve kronik bir hastalık olan endometriozis, rahmin iç yüzeyini kaplayan dokunun rahim dışına taşmasıyla oluşur. Özellikle yumurtalıklar, fallop tüpleri ve karın boşluğunda oluşabilen bu durum, şiddetli ağrılara, adet düzensizliklerine ve ciddi anlamda infertiliteye neden olabilir. Doç. Dr. Elif Ganime Aygün, erken teşhis ve doğru cerrahi müdahalelerin hastalığın ilerlemesini engellemekte ve olumsuz etkilerini azaltmakta büyük rol oynadığını belirtmektedir. Robotik cerrahi ile endometriozisli dokular minimum hasar ile çıkarılabilir, özellikle endometrioma veya çikolata kisti gibi yapılar, yumurtalık rezervine zarar vermeden eksize edilebilir. Derin endometriozis olgularında, bağırsak veya mesane tutulumunun olduğu durumlarda, organların yapışık olması nedeniyle hassas çalışma gerekmektedir ve robotik cerrahi bu noktada büyük avantaj sağlar.
Miyomlar: Rahmin Sağlıklı Yapısını Koruyan Cerrahi
Rahim duvarında veya rahim iç yüzeyinde gelişen iyi huylu tümörler olan miyomlar, ülkemizde kadınların %25’inde görülen yaygın bir sağlık sorunudur. Miyomlar, adet düzensizlikleri, şiddetli kanamalar ve ağrılara yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda gebelik şansını da olumsuz etkiler. Rahim iç yüzeyine yakın olan miyomlar, embriyonun tutunmasını zorlaştırabilir ve fallop tüplerine baskı yaparak tüp fonksiyonlarını bozabilir. Doç. Dr. Elif Ganime Aygün, erken teşhis ve uygun cerrahi yöntemlerle miyomların çıkarılmasının, rahmin bütünlüğünü koruyarak infertiliteyi önleyici etkili bir yol olduğunu vurgulamaktadır. Robotik cerrahi, özellikle büyük ve rahim duvarına gömülü miyomların tedavisinde, rahmin yapısal bütünlüğünü koruyarak, doğurganlık şansını artırmaktadır.
Fallop Tüplerinde Tıkanıklık ve Hassas Cerrahi
Fallop tüplerinin tıkanması, kadınlarda sıklıkla karşılaşılan ve doğal gebelik şansını azaltan önemli bir sorundur. Tüplerin tıkanması, döllenmenin gerçekleşmesini engeller ve bu nedenle tüplerin açılması ya da onarılması cerrahi müdahaleyi gerektirir. Doç. Dr. Elif Ganime Aygün, robotik cerrahi kullanılarak yapılan tüp cerrahilerinin, yüksek hassasiyetle ve organlara zarar vermeden gerçekleştirilebildiğini, böylece başarı oranlarının ve gebelik şansının arttığını belirtmektedir. Bu yöntemin, özellikle tüp yapışıklıklarının giderilmesi ve tüplerin fonksiyonlarının korunması açısından büyük avantajları vardır.
Yumurtalık Kistleri ve Yumurta Rezervinin Korunması
Yumurtalık kistleri, özellikle üreme çağındaki kadınlarda sık görülen ve hormonal dengesizliklere yol açarak yumurtlamayı engelleyebilen yapılar olup, doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Endometriozise bağlı kistler, yumurtalık rezervini korumak adına dikkatli bir şekilde çıkarılmalı ve robotik cerrahi, bu noktada üstün başarı sağlar. Kistlerin, özellikle endometrioma ve dermoid gibi hassas yapıya sahip olanların cerrahi olarak çıkarılması sırasında, yumurtalık dokusunun ve rezervinin korunması sağlanabilir.
Pelvik Enfeksiyonları ve Yapışıklıklar: Doğal Gebelik Şansını Artıran Cerrahi
Tuboovarian abse ve pelvik inflamatuar hastalıklar, organlarda yapışıklık ve deformasyona neden olarak, yumurtanın spermle buluşmasını engelleyebilir. Bu durum, infertilitenin önemli nedenlerinden biridir. Doç. Dr. Elif Ganime Aygün, bu tür enfeksiyonların yol açtığı komplikasyonlarda, robotik cerrahinin organlardaki yapışıklıkları açmada ve doku anatomisini restore etmede en uygun yöntem olduğunu vurgulamaktadır. Bu sayede, doğal gebelik şansı önemli ölçüde artırılmaktadır ve ağır yapışıklıkların bulunduğu olgularda robotik cerrahi, altın standart kabul edilmektedir.
Robotik Cerrahinin Kadın Sağlığındaki Avantajları
Da Vinci robotik cerrahi sistemi, kadın doğum ve jinekolojide, özellikle infertilite tedavisinde devrim niteliğinde avantajlar sunmaktadır. Bu teknolojinin temel özellikleri şunlardır:
- Minimal doku travması: Hassas hareket kabiliyeti ve 3D görüntüleme ile çevre dokulara zarar vermeden operasyonlar yapılabilir, böylece organların ve yumurtalık rezervinin korunması sağlanır.
- Düşük yapışıklık riski: Açık cerrahiye göre, daha az doku müdahalesi ile yapılan işlemler sonrasında yapışıklık oluşma olasılığı azalmaktadır.
- Yüksek hassasiyetle dikiş: Mikroskobik seviyede dikiş atma imkanıyla, tüp onarımı ve organların hassas cerrahisi başarıyla tamamlanır.
- Hızlı iyileşme ve konfor: Hastalar, daha erken dönemde gebelik denemelerine başlayabilir, ağrı ve hastanede kalış süresi minimum seviyededir.
Bu teknolojilerin kullanımı, kadınların üreme sağlığını koruma ve arttırma konusunda önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir.