

Doğal kauçuk, arabalardan kamyonlara, bisikletlerden endüstriyel araçlara kadar mobilitenin temel hammaddesi olarak uzun müddettir kullanılıyor. Continental, klâsik üretimde doğal kauçuk kullanırken, çevreci üretim süreçlerinde atık yağlardan elde edilen sentetik kauçuğun da kullanımını artırıyor. Bu yağlar ISCC PLUS sertifikalı tedarikçilerden temin ediliyor. Bu yenilikçi yaklaşım lastiklerin dayanıklılık ve performans özelliklerini korurken çevresel etkiyi azaltıyor. Bitkisel ve atık yağlardan üretilen döngüsel reçineler ise ıslak tabanda yol tutuşu artırıyor, aşınma direncini düzgünleştiriyor ve yuvarlanma direncini düşürerek güç verimliliğine katkı sağlıyor. Mevzu hakkında görüşlerini bildiren Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Yöneticisi Jorge Almeida, “Döngüyü kapatıyoruz. Yenilikçi tahlillerimizle daha fazla döngüsel iktisat taahhüdü veriyoruz” dedi.
Continental ayrıyeten LANXESS’in biyolojik döngüsel aseton bazlı TMQ katkı hususunu birinci sefer kullanarak daha çevreci tahlilleri hayata geçirdi. Bu katkı hususu, klâsik muadillerine kıyasla en az %30 daha düşük karbon ayak izine sahip. Kütle istikrarı yaklaşımı sayesinde yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin tüm bedel zinciri boyunca izlenmesi ve belgelendirilmesi mümkün oluyor. Continental Lastikleri Gereç Geliştirme Yöneticisi Matthias Haufe, “Bu formül, hammadde kullanımındaki karmaşıklığı yönetmemizi ve ilerlememizi şeffaf bir biçimde ortaya koymamızı sağlıyor” diyerek sürecin değerine dikkat çekti.
Continental, yenilikçi gereç teknolojileri ve sürdürülebilir tedarik zinciri tahlilleriyle geleceğin mobilitesine çevreci bir istikamet vererek bölümün dönüşümüne öncülük ediyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı


