İdrar kaçırma toplumda birden fazla kişinin hayat kalitesini derinden etkileyen, fakat konuşulmaktan çekinilen değerli bir sıhhat sorunu. Ekseriyetle 50 yaşından sonra görüldüğü düşünülen bu durum aslında çabucak her yaştaki kişilerin kapısını çalabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, tüm dünyada hayli yaygın rastlanan idrar kaçırmanın görülme sıklığının ülkemizde de bilhassa nüfusun yaşlanmasıyla birlikte daha da arttığını belirterek, “Öyle ki toplum bazlı çalışmalarda bayanların yüzde 9-43’ünde, erkeklerin ise yüzde 7-27’sinde idrar kaçırma sıkıntısına rastlanmaktadır. Bu hastalık aile, toplumsal ve iş hayatını olumsuz istikamette etkileyebilecek şiddette olabilmektedir. Hasebiyle, tedavisine erken başlanması, hastalığın daha kolay usullerle denetim altına alınması ve hastanın hayat kalitesinin artması için çok değerlidir. Günümüzde, idrar kaçırmanın tipine ve şiddetine nazaran başvurulan yollarla sorun çoklukla ortadan kalkmakta, birtakım hastalarda ise en azından hayat kalitesi büyük oranda artmaktadır” diyor.
Birkaç farklı tipi mevcut
İdrar kaçırma; hastanın denetiminde olmadan yahut idrar imali için uygun koşullar oluşmadan idrarın istemsiz olarak kaçması halinde tanımlanıyor. Yaşam kalitesini epeyce düşürebilen idrar kaçırmanın birkaç farklı tipi bulunuyor. Ani idrar isteğiyle birlikte oluşan sıkıştırma usulünde idrar kaçırmanın yanı sıra karın içi basıncının arttığı durumlar olan öksürmek, hapşırmak ve yerden ağır bir cisim kaldırmakla gerçekleşen gerilim tipi idrar kaçırma en sık görülen tiplerini oluşturuyor. Birtakım hastalarda bu iki sistemin birlikte görülebildiğini vurgulayan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, “Bunların dışında süreksiz kimi durumlara bağlı olan idrar kaçırma, nörolojik hastalıklara bağlı idrar kaçırma, fistüllere bağlı idrar kaçırma yahut hastanın idrar yapamadığı için taşma biçiminde idrar kaçırma tipleri de mevcuttur” bilgisini veriyor.
Pek çok sebep neden olabiliyor!
İdrar kaçırmaya pek çok sebep yol açabiliyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, en sık görülen etkenleri; “Doğumlar, yüksek bebek tartısı, menopoz, fazla kilo, geçirilmiş cerrahiler, üriner sistem enfeksiyonları, kullanılan birtakım ilaçlar, depresyon, zihinsel işlevlerde bozukluk, nörolojik rahatsızlıklar, kabızlık, sigara kullanımı ve genetik yatkınlık” olarak sıralıyor.
Tedaviyle denetim sağlanabiliyor
İdrar kaçırmanın tedavisinde maksat hastayı tekrar idrar denetimini sağlayabilir hale getirmek ve buna bağlı olarak hayat kalitesini arttırıp, idrar kaçırmanın getirdiği ek sorunlardan kurtarmak. Tedavi, idrar kaçırmanın tipine, hastanın yaşına, eşlik eden öbür hastalıklarına, genel sıhhat durumuna ve altta yatan bir sebep olup olmamasına bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, idrar kaçırmanın tıbben çözülebilir bir hastalık olduğuna işaret ederek, “Son yıllarda gelişen tedavi teknikleri ve ömür alışkanlıklarında alınan tedbirler sayesinde hastaların büyük bir kısmında denetim büsbütün sağlanabilmektedir” diye konuşuyor.
İdrar kaçırmayı azaltan 6 kıymetli kural!
İdrar kaçırma tedavisinden başarılı sonuç alınmasında altta yatan etkenin tespit edilmesi kritik bir rol üstleniyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Özkan, idrar kaçırmanın altında idrar yolu enfeksiyonu, mesane tümörleri, prostat hastalıkları, üreter yahut mesane taşları üzere bir patoloji saptanırsa, öncelikle bu sorunun tedavi edilmesi gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Burak Özkan, yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan düzenlemelerin de son derece değerli olduğunu belirterek, dikkat edilmesi gereken 6 değerli kuralı, “Kilo verilmesi, idrar denetim sistemlerini güçlendiren pelvik taban idmanlarının yapılması, orta düzeyde antrenman programlarının uygulanması, tetikleyici faktörler olan kahve ile çay tüketiminin sonlandırılması ve sigaranın bırakılması, içilen sıvı ölçüsünün ayarlanması ve kabızlık meselesinin giderilmesi için beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi” olarak sıralıyor. Prof. Dr. Burak Özkan, ömür alışkanlıklarının düzenlenmesinin yanı sıra idrar kaçırmanın tipine ve şiddetine nazaran ilaç tedavisine, girişimsel yollara yahut cerrahi müdahaleye de başvurulabildiğini kelamlarına ekliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
