Birebir vakitte, yeni trendler birçok üretici için elektrifikasyonla ilgili vakit çizelgesini daha öne taşıyor ve tüketicilerin talepleri daha fazla sürdürülebilirlik için istikamet değiştiriyor.
Bu değişim, elektrifikasyonun mobilite sanayisinin dönüşümünde değerli bir rol oynayacağı ve değişimin suratı ve kapsamı farklılaşsa da tüm araç segmentlerinde büyük fırsatlar sunacağı manasına geliyor. Elektrikli mobilitenin süratli ve yaygın bir halde benimsenmesini sağlamak için piyasaya yeni elektrikli araçlar sunmak kıymetli bir birinci adım.
Bununla birlikte en kıymetli zorluklardan biri, araba ve akülerin kalitesini sağlarken verimli ve sürdürülebilir üretim sistemleri oluşturmak. Bu doğrultuda birçok firma, verimliliği artırmanın yanı sıra üretimde maliyetlerin ve materyallerin azaltımı için de tahliller arıyor. Bilhassa Türkiye için üretim yapan firmalar bu tahlillere daha fazla odaklanmaya başlayacak. Türkiye’nin büsbütün yerli üretim birinci elektrikli araç olacak projesi de devam ediyor, yakın vakitte Amerika merkezli önder bir elektrikli otomotiv firması da Türkiye pazarına gireceğini duyurdu. Tüm bu gelişmeler Türkiye’nin elektrikli arabalar için bölgesel bir merkez olma yolunda ilerlediğini gözler önüne seriyor.
Sanal ikizler eser geliştirme sürecini hızlandırıyor
Sanallaştırma stratejileri her vakit otomotiv inovasyonuna taraf veren değerli bir etken oldu. Prototiplendirme için tüketilen materyalleri kıymetli ölçüde azaltarak sürdürülebilirliğin önünü açtı, böylelikle eser geliştirmede kayda kıymet tasarruflar yapılmasını sağladı. OEM’ler, pek çok tasarımı ve özelliği test etmek için sanal ikizler kullanmaya devam ediyor. Sanal ikizler bilhassa detaylı tasarım ve tasarım doğrulama evrelerinde tüm araç konseptinin üretimini hızlandırıyor, fizikî testleri azaltıyor ve değişiklik idaresini kolaylaştırıyor. 3DEXPERIENCE platformu üzerinden kullanılabilen sanal ikiz teknolojisi, Türkiye ve dünyada pek çok bölümde olduğu üzere otomotiv bölümünde de, üretim sürecinin güç tüketimi ve artık gereçler açısından olumsuz dış etkenlerinin azaltıp ortadan kaldırmasına yardımcı oluyor.
Örneğin, büyüklük açısından birinci kez Renault Group ölçeğinde bir endüstriyel şirket bulut üzerinde 3DEXPERIENCE platformumuzu, yeni araçlar ve mobilite hizmetleri için programlar geliştirmek üzere global olarak devreye aldı. Platformumuz, Renault’a eser hayat döngüsü boyunca eserle ilgili tüm bilgileri gerçek vakitli olarak paylaşmak ve çeşitli eser konfigürasyonlarının sanal ikizlerini yönetmek için yeni bir temel sağlayacak. Buluta bağlı olan 3DEXPERIENCE platformu, dünya çapında gerçek vakitli olarak güncellenen tıpkı sistemlere, yazılımlara, 3D modellemelere ve simülasyonlara erişim imkânı da yaratacak. Sanal ikiz teknolojisine dayalı olan bu devasa ölçekli iş birliği, şirket içindeki bilgi paylaşımını ve çevikliği artırırken maliyetleri düşürecek ve araç geliştirme müddetini yaklaşık bir yıl azaltacak.
İnovasyon, iş birliğine dayalı bir yaklaşıma sahip ve evrilmekte olan bütün kıymet zincirini içeren sanal ikiz teknolojisini gerektiriyor. Renault’nun 3DEXPERIENCE platformuna geçişi, teknolojimizin araç tasarlama ve üretmenin de ötesine geçtiğinin habercisi niteliğinde bir gelişme. 3DEXPERIENCE platformu otomotiv sanayisinin yeni ve sürdürülebilir mobilite tecrübeleri sunmasında itici güç olacak.
Otomotiv sanayisi için mobilitenin geleceği çok yakın ve çok parlak görünüyor. Dassault Systèmes olarak Türk endüstrisini çabucak her dalda desteklemeye ve sanal ikiz teknolojimizle karbon salınımının azaltılmasına yardımcı olmaya devam edeceğiz. Sanal ikiz teknolojisi müşterilerimizin yalnızca etraf üzerindeki aktiflerini daha yeterli anlamalarına yardımcı olmakla kalmayacak, en sürdürülebilir biçimde daha inovatif eserler üretebilmelerinin, üretim maliyetlerini düşürmelerinin ve verimliliği artırmalarının da önünü açacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
