Ailelere, ne kadar ağır olurlarsa olsunlar, her gün on dakika bile olsa çocuklarıyla bağlantı kurabilecekleri bir vakit ayırmalarını öneren Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Aile bağları ve irtibat marifetleri güçlü olan çocuklar internetteki toplumsal insanlara kapılmaktan daha uzak kalıyor. Aksi halde çocuklar ebeveynlerine yabancılaşıyor, irtibat kanallarını, hislerini paylaşmıyor ve dışarıdaki risklere daha açık hale geliyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, çocukların ebeveynlerine yabancılaşmaması için ailelerin neler yapması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.
Çocuğun yaşına bakmaksızın çocukla her gün kaliteli vakit geçirilmeli
Ailelerin ağır çalıştığına ve çok fazla gündemleri olduğuna değinen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Bunun sebebi çocuklarına daha fazla imkan sağlayabilmek. Lakin ekonomik alanda daha fazla imkan sağlamak yerine çocuklarımızın büyürken daha öncelikli gereksinimi olan manevi doyurulmanın sağlanması gerekir. Zira manevi olarak doyurulmayan çocuklar bir noktada maddi şeylere daha çok yöneliyorlar. Telefon almak ya da daha üst model telefon kullanmak gibi… Alamadıkları manevi doyumu bu biçimde elde etmek istiyorlar.” dedi.
Ailelere, ne kadar ağır olurlarsa olsunlar, her gün on dakika bile olsa çocuklarıyla irtibat kurabilecekleri bir vakit ayırmalarını önerdiklerini lisana getiren Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Küçük çocukları olan ebeveynler, çocuklarının ‘çok küçük oldukları için anlamayacaklarını’ düşünmemelidir.” uyarısında bulundu.
Aile bağları güçlü olmayan çocuklar risklere açık hale geliyor
Çocuklarla yapılabilecek aktivitelere örnekler veren Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Beraber öykü okuma, ‘hikâyenin sonunu bir arada getirelim’ üzere etkinlikler yapabilirler. Burada istediğimiz temel şey irtibat bağlarının daha da güçlendirilmesidir. Küçük yaşlarda güçlenen o bağlantı bağları ilerleyen yaşlarda bir temel niteliğinde oluyor.” dedi.
Aile bağları ve irtibat maharetleri güçlü olan çocukların internetteki toplumsal insanlara kapılmaktan daha uzak kaldığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Daha çok aileleriyle paylaşım içerisinde oluyorlar. Aksi halde çocuklar ebeveynlerine yabancılaşıyor, bağlantı kanallarını, hislerini paylaşmıyor ve dışarıdaki risklere daha açık hale geliyor.” halinde konuştu.
Kuralları koyan da denetim eden de ebeveynler olmalı
Maddi korkular nedeniyle çocukların daha çok bakıcılarla ya da babaanne-anneannelerle birlikte büyüdüğünü hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Ailenin kuralları çerçevesinde çocuk büyümeli. Yani ne anneanne ne babaanne ne de bakıcının kuralları değil.” teklifinde bulundu.
“Kuralları koyan ve uygulamaları denetim eden her vakit anne ve baba olmalıdır.’’ diyen Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bazen anne babalar ortasında da bu husus çatışmalara sebep olabiliyor, ‘benim annem doğruyu söylüyor onu yapmalıyız’ üzere. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, anne babaların kendi anne babalarının görüşlerini dışarıda tutmasıdır. Doğal ki onlardan fikir alabilirler lakin her ailenin dinamiği birbirinden farklı olduğu için kendi ortalarında ‘biz bu çocuğu büyütürken nelere dikkat edeceğiz, hangi alanlarda önceliğimiz var, biz bu çocuğun hangi kurallar çerçevesinde büyümesini istiyoruz?’ üzere şeylere karar vermeliler ve denetim daima ailede olmalıdır.”
Çocukları kaybetmemek için irtibat güçlü tutulmalı
Çocukları kaybetmemek için nasıl davranılması gerektiği konusunun uzun vadede olan, bağlantı kanallarımızın güçlü olmasıyla ilgili olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, şunları söyledi:
“Ebeveynler, bilhassa ergenlik sürecindeki çocuklarıyla irtibatta tepkiselliği kenara koymalı, onların da fikirlerini alarak fikirlerine ehemmiyet vermeliler. Zira onlar da kendi kimliklerini oluşturdukları bir zamandalar. Biz onları ne kadar kurallar yahut cezalar çerçevesinde yaşatırsak, onların da tepkiselliği o kadar büyüyor ve kendilerine dönüyorlar. Bizlerle bir şey paylaşmayıp tahminen de sanal ağabeyler, ablalar yahut dayanak alabilecekleri insanlara yöneliyorlar. Aileler ‘evet sana bu hususta şöyle katılıyorum fakat burada şöyle olması gerektiğini düşünüyorum’ üzere bir yaklaşım sergilemeli. Her vakit sonlar net olmalı lakin çeşitli alternatifler ve hudut seçenekleri içerisinde çocuklara da alan tanımlanması onların toplumsal gelişimleri için epeyce değerli.”
Aile içindeki irtibat azaldığında çocuklar kendilerini internet ortamına adapte ediyor
Çocukları internet kullanımının zararlarından koruyabilmek için en kıymetli noktanın, ebeveynlerin dijital aygıt kullanımı olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Eğer anne babanın sınırsız bir telefon kullanımı yoksa, konutun içindeki kullanım vakitleri ve müddetleri muhakkaksa çocuk için de bu çerçeve çok rahat çizilebiliyor.” dedi.
Çocuğun çoklukla internetten fazla daha çok fizikî olarak bir yerlerde bulunmaktan memnunluk duyabildiğini söz eden Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ne vakit ailenin içerisindeki bağlantı, paylaşım, fizikî aktiviteler azalıyor, o noktada çocuklar ister istemez kendilerini internet ortamına adapte edebiliyor. Zira internet ortamları onların kurduğu, muvaffakiyet gösterdikleri bir ortam. Memnunluklarını burada inşa ediyorlar diyebiliriz. Bu yüzden onları internet, sanal bağlantı yahut toplumsal medya alanlarından koruyabilmek için gerçek hayatla daha fazla karşı karşıya kalmalarını sağlamak, daha çok fizikî olarak faaliyetlerde bulunmalarını desteklemek gerekiyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
