Beden ağrıları, hayatımızın farklı devirlerinde karşımıza çıkıyor ve hayat kalitemizi önemli biçimde düşürebiliyor. Lakin birçok kişi, ağrılarla baş ederken kulaktan dolma bilgiler ve yanlış yönlendirmeler nedeniyle gerçek tedavi prosedürlerine ulaşamıyor. Ağrının bir hastalık değil, altta yatan öteki bir sorunun belirtisi olduğunu vurgulayan İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alireza Soltanzadeh, bu nedenle her ağrının multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çiziyor ve gerçek bilinen yanlışlar hakkında uyarıyor.
Bel fıtığı varsa ameliyat gerekir mi?
Aslında her bel fıtığı ameliyat edilmez. Birden fazla hastada istirahat, antrenman, fizik tedavi ve algoloji uzmanlarının uyguladığı girişimsel tekniklerle başarılı sonuçlar alınır. Lazer, radyofrekans yahut ozon tedavisi üzere teknikler sayesinde hastalar ameliyatsız ağrılarından kurtulabilir. Ameliyat her durumda zarurî değildir.
Ağrıya katlanırsam geçer mi?
Kronik ağrı, kendi kendine geçmez. Tersine vakitle hudut sisteminde kalıcı değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle ağrıya katlanmak yerine, erken devirde bir algoloji uzmanına başvurmak değerlidir. Ağrıyı hafifletmek yalnızca konfor için değil, sıhhatin korunması için de gereklidir.
Fibromiyalji, migren ya da kronik yorgunluk ruhsal midir?
Bu hastalıkların temelinde hudut sistemi ve bağışıklık sistemiyle ilgili karmaşık düzenekler vardır. Elbette ruhsal durum ağrıyı tesirler lakin tek neden psikoloji değildir. Vagus hudut hidrodiseksiyonu üzere yeni formüller, bu hastalıklarda vücudun istikrarını yine kurmayı maksatlar. Yani bilim, artık bu problemlerin “gerçek” olduğunu ve tedavi edilebileceğini gösteriyor.
Ağrı kesici ilaçlar ziyanlı mıdır?
Gereksiz ve uzun vadeli kullanım ziyanlı olabilir fakat denetimli ve doktor gözetiminde kullanılan ağrı kesiciler inançlıdır. Kıymetli olan, ağrının kaynağını bulmak ve hakikat tedaviyle sorunu çözmektir. Algoloji tam da bu noktada devreye girer.
Sinir blokları tedavisi riskli midir?
Bu yaygın bir kaygıdır. Halbuki ki hudut blokları, ultrason yahut floroskopi üzere ileri görüntüleme prosedürleri eşliğinde inançla yapılır. Gerçek ellerde risk son derece düşüktür ve hastaya büyük rahatlama sağlar.
Yaşlılarda ağrı olağan midir, tedaviye gerek yok mudur?
Yaş almak, ağrı çekmek manasına gelmez. Kronik ağrı yaşlıların hayat kalitesini önemli halde düşürür, hareketlerini kısıtlar ve depresyona yol açar. Algoloji tedavileriyle yaşlılarda da ağrısız ve etkin bir hayat mümkündür.
Algoloji yalnızca bel-boyun ağrısına bakar mı?
Algoloji çok daha geniş bir alandır. Kanser ağrılarından migrene, eklem ağrılarından nöropatik ağrılara kadar birçok farklı tabloyu kapsar. Hudut blokları, eklem içi enjeksiyonlar, epidural ve spinal uygulamalar, hatta hudut kökü tedavileri algolojinin alanına girer. Yani algoloji yalnızca “bel-boyun” değil, bütün kronik ağrılar ile ilgilenen uzmanlık alanıdır ve yüksek teknoloji ile şahsa özel tedaviler sunar.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
