

Başkan, Ekonomik Politikalar ve Güncel Gelişmeler Üzerine Yapılan Video Konferans Toplantısını Yönetti
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin:
Değerli çalışma arkadaşlarım, bugün burada, ülkemizin ekonomik durumu ve gelecekteki stratejilerimiz üzerine kapsamlı bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Bu toplantının temel amacı, ekonomik göstergeleri yakından takip ederek, mevcut gelişmeler ışığında atılacak adımları netleştirmektir.
Hatırlatmak isterim ki, düzenli olarak yaptığımız bu tür toplantılar, ekonomik istikrarımızı sağlama ve geliştirme yolunda önemli bir araçtır. Günümüzde, küresel ekonomik ortamın hızla değiştiği, emtia fiyatlarının ve finans piyasalarının yüksek derecede dalgalandığı bir dönemde, bu değerlendirmeler daha da büyük önem kazanmıştır.
Ekonomik gelişmeleri sadece izlemekle kalmayıp, aynı zamanda proaktif adımlar atmak, yerli sanayileri güçlendirmek ve ihracatı artırmak temel hedeflerimiz arasındadır. Bu sayede, dış koşullar ne olursa olsun, ekonomimizin dayanıklılığını ve sürdürülebilir büyümesini garanti altına alabiliriz.
Geçmişte, 2024 yılının sonunda Stratejik Kalkınma ve Ulusal Projeler Konseyi toplantısında belirlediğimiz ana hedefler doğrultusunda hareket ediyoruz. Bu hedefler arasında enflasyon oranını düşürmek ve düşük işsizlik oranını koruyarak istikrarlı bir ekonomik büyüme sağlamak yer alıyor. İlk çeyrek ve ikinci ayın verileri, bu stratejimizin etkinliğini ve önemini koruduğunu gösteriyor.
Hükümet, Merkez Bankası ve uzmanlarımız, 2024 yılı için GSYİH büyümesinin önceki yıllara kıyasla biraz daha düşük olabileceği konusunda fikir birliği içindedir. Ancak, bu durum bizim planlarımızı ve hedeflerimizi değiştirmemize neden olmamalıdır. Amacımız, makroekonomik göstergeleri koruyarak ve özellikle enflasyonu kontrol altına alarak, ‘yumuşak iniş’ stratejisini başarıyla uygulamaktır.
Gerçekleştirilen son verilere göre, 2025 yılının ilk iki ayında GSYİH yüzde 1,9 oranında artış göstermiştir. Özellikle imalat sektöründe bu büyüme daha da yüksektir; Ocak ve Şubat ayları itibarıyla sektör yüzde 5 civarında büyüme kaydetmiştir.
Ancak, enflasyon oranı hâlâ yüksek seviyelerde seyrediyor ve yüzde 10’un üzerinde bulunuyor. Bu nedenle, enflasyonun kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde yavaşlamasını sağlamak en önemli önceliklerimizden biri olmalıdır.
Konut inşaatı sektörü özel bir dikkat ve özen gerektirmektedir, çünkü yeni projelerin sayısında yaşanan azalma, doğrudan vatandaşların konut erişimini etkilediği gibi, yapı malzemeleri, mobilya ve ev eşyası üretimi gibi birçok yan sektörü de olumsuz etkiliyor. Bu durumu yakından izlemeli ve gerekli önlemleri hızla almalı, gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmalıyız.
İlk aşamada, hükümetimizin aldığı kararların uygulanmasını yakından takip edeceğiz. Ayrıca, bu kararların etkinliğini ve gerekirse yeni adımların atılması gerekliliğini değerlendirecek bir rapor hazırlanmasını talep ediyorum.
Öte yandan, konut ve altyapı projelerinin, mevcut ekonomik koşullara rağmen hızla ilerlemesini sağlamak amacıyla, finansal sektör ve ilgili kurumların geliştirdiği önlemler de önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, bankaların kredi portföyleri üzerinde yapılan analizler, kısa vadede bir daralma olduğunu gösteriyor. Örneğin, ilk üç ayda, bankaların bilançosundaki kurumsal kredilerin toplam hacmi yaklaşık 680 milyar ruble azalmış, bireysel krediler ise 192 milyar ruble gerilemiştir.
Genel anlamda, kredi portföyündeki daralma, devlet bütçesindeki artışlarla dengelemiş ve 2025 yılının ilk çeyreğinde toplam bütçe açığı 2,2 trilyon ruble seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın temel nedeni, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 oranında artan harcamalarımızdır. Bu artış, ekonomideki aktörlerin ve kurumların yıl sonuna kadar gereken adımları zamanında atabilmesi için kritik önemdedir.
Bunun yanı sıra, bütçe harcamalarının öne çekilmesi, hem federal hem de bölgesel düzeydeki yetkililerin ulusal projelere hız kazandırmasını sağlamıştır. Bu yaklaşım, inşaatların başlatılması, sözleşmelerin imzalanması ve finansmanın sağlanması açısından hayati önemdedir. Tüm bu gelişmeler ışığında, ekonomik politikalarımızın bu doğrultuda şekillenmesi gerektiğine inanıyorum.
Şimdi, tartışmaya geçiyoruz. İlk olarak, sözü Maxim Reshetnikov’a veriyorum. Lütfen, söz sizde.