Yaklaşık 30 bin deney yapıldı. Bilgiler, uzmanlar tarafından değerlendirildikten sonra Bornova’da hangi yerlerin riskli olduğu ortaya konulacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentin mümkün afetlerden en az hasarla etkilenmesi ve inançlı yapılaşmaya uygun alanların belirlenmesi için başlattığı zelzele araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor. Yapı envanteri, taban çalışmaları, kara ve denizde başlatılan depremsellik araştırması olmak üzere üç farklı başlık altında çalışma sürdüren Büyükşehir Belediyesi Sarsıntı Risk İdaresi ve Kentsel Uygunlaştırma Dairesi Başkanlığı, alandan topladığı numuneleri de ayrıntılı tahlil ediyor. Egeşehir AŞ bünyesinde hizmet veren, TSE tarafından “Deney Laboratuvarı Onay Belgesi”ne sahip Çiğli’deki Egeşehir Laboratuvarı’nda beton, kaya ve taban incelemelerinde muhtaçlık duyulan 50 farklı deney ve test yapılabiliyor. Yer araştırmasının birinci başlatıldığı ilçe Bornova’dan sondaj yapılarak alınan numuneler de Egeşehir Laboratuvarı’nda incelendi. Laboratuvarda bugüne kadar yer ve kaya mekaniğini kapsayan yaklaşık 30 bin deney yapıldı. Bu bilgiler, uzmanlar tarafından değerlendirildikten sonra Bornova bölgesinin jeolojik yapısı ortaya çıkacak ve hangi yerlerin riskli olduğu saptanacak. Ayrıyeten bu sonuçlar, yeni yapılacak yapıların tasarım parametreleri için de rehber niteliğinde olacak.
Uluslararası standartlarda çalışma yürütülüyor
Egeşehir Laboratuvarı Müdür Yardımcısı Gökçe Nazlı Kalbaz, alandan gelen yer ve kaya numunelerinin tahlillerini yaptıklarını söyledi. Çalışmaların milletlerarası standartlarda sürdürüldüğünü tabir eden Gökçe Nazlı Kalbaz, “Sahadan sondaj aracılığı ile muhakkak derinliklerden elde edilen numunelerin evvel tanımlaması yapılıyor. Nasıl bir materyal ile çalıştığımızı belirliyoruz. Daha sonra materyallere uygun mühendislik deneylerini gerçekleştiriyoruz. Bornova bölgesinin taban yapısı gelen numuneler doğrultusunda incelendi. Yer ve kaya mekaniği kapsamında yaklaşık 30 bin deney yapıldı” dedi.
Zemin davranışları için öngörüde bulunulacak
Burada elde edilecek dataların, bölgenin muhtemel bir sarsıntıdan nasıl etkileneceğine dair öngörüde bulunulmasını sağlayacağını anlatan Kalbaz, “Deprem anında bölge tabanının davranış haline dair fikir sahibi olunacak. Aylık yaklaşık 10 bin deney yapılıyor. Yapılan çalışmalar bölgenin yerleşime uygunluk durumunu da ortaya koyacak” diye konuştu.
Zeminin sınıflandırılması için deneyler yapılıyor
Yapı Beton Taban Materyal Deneyleri Teknik Elemanı Burak Tintin de kum, kil ve çakıl tabanları sınıflandırmak için kullandıkları bilimsel çalışmaları anlattı. Burak Tintin, “Sondaj çalışmaları sonucu kuyulardan alınan numuneler üzerinde fizikî ve mekanik deneyler yapılıyor. Bu deneyler tabanı sınıflandırmamızı sağlıyor” dedi.
Yapı Beton Taban Materyal Deneyleri Teknik Elemanı Melisa Tavsi de likit limit deneyi sayesinde yerin su geçirgenliğini ve sıvılaşma riskini tahlil ettiklerini belirtti.
Türkiye’de birinci defa İzmir’de yapılıyor
Egeşehir Laboratuvarı’nda Türkiye’de birinci ve tek olarak rezonant kolon, bender element deneyleri yapılıyor. Mühendislik olarak ise konsolidasyon, tabanda tek ve üç eksenli basınç dayanımı, kesme kutusu, kayada makaslama deneyi, kayada üç eksenli basınç dayanımı yapılıyor. Yer (fiziksel) deneyler ise su içeriği, kıvam limitleri, elek ve hidrometre tahlili ile özgül yükten oluşuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
