reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Depremin Psikolojik Etkileriyle Başa Çıkmada Günlük Önlemler ve Uzman Tavsiyeleri

Depremin psikolojik etkileriyle başa çıkmak için günlük önlemler ve uzman tavsiyeleri ile destek alın. Kendinizi koruyun ve iyileşme sürecinizi kolaylaştırın.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Depremin Psikolojik Etkileriyle Başa Çıkmada Günlük Önlemler ve Uzman Tavsiyeleri
reklam

İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, depremin ardından ruh sağlığını korumak adına günlük yaşamda alınabilecek bazı temel önlemlerin büyük önem taşıdığını belirtti. Bu öneriler, uyku düzenini sağlamaktan sağlıklı beslenmeye kadar çeşitli alanları kapsamakta olup, kişilerin psikolojik dayanıklılığını artırmaya yardımcı olur.

Büyük Şehirlerde Deprem Korkusu ve Toplumsal Dayanışma

Özellikle İstanbul gibi yoğun nüfuslu metropol şehirlerde, deprem korkusu sadece sarsıntının kendisiyle sınırlı kalmıyor. Bireylerin, yardım ulaşamama endişesi, yakınlarının güvenliği ve yaşamlarını koruma kaygılarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Dr. Kahyaoğlu Çakmakcı, bu durumun doğal ve anlaşılır olduğunu vurguladı. Ayrıca, toplumsal dayanışmanın bu süreçte ne kadar hayati bir rol oynadığını hatırlattı:

  • İnsanların ve toplulukların birbirine destek olması, yalnızlık hissini hafifletir ve psikolojik direnci artırır.
  • Online platformlar ve sosyal medya aracılığıyla yardım çağrılarının hızlı ve etkili şekilde yayılması, kriz zamanlarında yaşam kalitesini korumada önemli bir araçtır.

Depremin Ardındaki Klinik Durumlar ve Psikolojik Reaksiyonlar

Depremin hemen sonrasında toplum genelinde yoğun ve çeşitli duygusal tepkiler ortaya çıkabilmektedir. Dr. Çakmakcı, özellikle ilk iki gün boyunca yaşanabilecek temel duyguları şöyle sıraladı:

  • Ölüm korkusu ve belirsizlik
  • Çağrı ve çaresizlik duyguları
  • Öfke ve suçluluk hisleri

Bununla birlikte, bu duygularla başa çıkma sürecinde en sık görülen klinik durum, Akut Stres Bozukluğudur. Belirtileri arasında şunlar bulunur:

  • Travmatik olaya ilişkin tekrar eden kabuslar ve anılar
  • Duygusal hissizlik ve ilgisizlik
  • Dikkat ve odaklanmada güçlük
  • Aşırı uyarılmışlık hali ve huzursuzluk

Uzmanlar, bu durumların birkaç hafta devam etmesi halinde, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) riskinin arttığını belirtmektedir. TSSB, kişinin travmatik olayla ilgili olumsuz düşünceler ve duyguların yoğunluğu nedeniyle yaşam kalitesinde ciddi bozulmalara yol açabilir. Ayrıca, depresyon, anksiyete bozuklukları, madde kullanımı artışları ve psikosomatik belirtiler de görülebilir. Bu nedenle, uzun süreli psikolojik semptomlar yaşayan bireylerin profesyonel destek alması hayati önemdedir.

Çocuklar ve Deprem: Doğru Yaklaşımlar ve Terapi Yöntemleri

Çocukların deprem gibi travmatik olaylar karşısında nasıl etkilenebileceğine değinen Dr. Çakmakcı, ebeveynlerin ve bakım verenlerin, çocuklara yönelik iletişimde dikkatli olması gerektiğini belirtti. Çocuklara anlatırken şu kurallara dikkat edilmelidir:

  • Depremin doğal ve geçici bir olay olduğu vurgulanmalı
  • Karmaşık veya çelişkili bilgilerden kaçınılmalı
  • Soru sorduklarında açık ve anlaşılır cevaplar verilmeli
  • Çocukların duygularının normal olduğu ifade edilmeli

Çocukların medyada deprem görüntüleri veya panik anlarını görmesi, travmayı kalıcı hale getirebilir. Ebeveynlerin, kendilerinin güvende olduklarını ve durumu kontrol altında tutabildiklerini hissettirmeleri gerekir. Ayrıca, çocuklarda yeni korkuların gelişebileceğini ve bunun belirtilerinin şunlar olabileceğini vurguladı:

  • Sık ağlama ve korkulu rüyalar
  • Alt ıslatma ve korkulu tuvalet kullanımı
  • Yalnız uyuma güçlüğü ve karanlıktan korkma
  • Öfke nöbetleri ve yeni kaygılar

Bu belirtiler bir ay veya daha uzun süre devam ederse, mutlaka uzman yardımına başvurulmalıdır. EMDR ve Oyun Terapisi gibi terapötik yaklaşımlar, çocukların travma sonrası kaygı ve korkularını azaltmakta oldukça etkilidir.

Rutinler ve Sosyal Destek ile Psikolojik Sağlamlık

Deprem sonrası ruh sağlığını korumak için günlük yaşamda bazı temel alışkanlıkların devam ettirilmesi büyük önem taşır. Dr. Çakmakcı, şu önerilerde bulundu:

  • Uyku düzenine dikkat edilmelidir: Düzenli ve yeterli uyku, ruh sağlığını güçlendirir.
  • Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir: Dengeli ve düzenli beslenmek, beden ve ruh sağlığını destekler.
  • Günlük rutinler sürdürülmelidir: Günlük aktivitelerin devamı, güven duygusunu pekiştirir.
  • Aile ve yakın çevre ile vakit geçirilmelidir: Sosyal bağlar, duygusal dayanıklılığı artırır ve yalnızlık hissini azaltır.
  • Felaket haberlerine aşırı maruz kalmaktan kaçınılmalıdır: Bu, stres seviyesini azaltır ve psikolojik iyileşmeyi kolaylaştırır.

Uzmanlar, bir ayı aşan psikolojik belirtilerin ciddi bir sorun haline dönüşebileceği ve profesyonel destek alınması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. Ayrıca, travmanın tetiklenmemesi veya daha da derinleşmemesi adına, psikoterapi ve travma odaklı müdahalelerin önemli olduğunu belirtiyorlar. Bu süreçte geçmişte yaşanmış travmaların da yeniden gündeme gelmesi olasıdır ve bu nedenle uzman desteği almak, iyileşme sürecini hızlandırır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

reklam