reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Dünyada ve Türkiye’de Obezite Artışının Gelişimi ve Güncel Durum

Dünyada ve Türkiye’de obezitenin artışını, gelişimini ve güncel durumunu inceleyen kapsamlı bir analiz. Sağlıklı yaşam için önemli bilgiler içeriyor.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dünyada ve Türkiye’de Obezite Artışının Gelişimi ve Güncel Durum
reklam

Dünya ve Türkiye’de Obezite Artışındaki Gelişmeler

Günümüzde, dünya genelinde ve Türkiye’de obezite oranlarının hızla yükselmesi, sadece bireyleri değil, toplumları da derinden etkileyen büyük bir sağlık sorununa dönüşmüştür. Bu artış, sağlık alanında uzmanlar tarafından yakından takip edilmekte ve önlenmesi için çeşitli stratejiler geliştirilerek uygulamaya konulmaktadır.

Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) Koordinatörü Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, obezitenin günümüz ve yakın geleceğin en önemli sağlık gündemlerinden biri olacağını vurgulamaktadır. Obezite sadece bir kilo problemi olmaktan çıkıp, ciddi sağlık riskleri ve toplumsal maliyetler doğuran karmaşık bir hastalık haline gelmiştir.

Global ve Türkiye’de Obezite İstatistikleri

2022 yılı itibarıyla, 18 yaş üzeri dünya nüfusu içinde yaklaşık 2.5 milyar kişinin fazla kilolu olduğu, 890 milyon kişinin ise obezite ile mücadele ettiği bilinmektedir. Bu veriler, obezitenin küresel bir salgın haline geldiğine işaret etmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar, son 30 yılda erişkinlerde obezite oranlarının iki katına çıktığını ortaya koymaktadır. Çocuk ve genç nüfus arasında ise bu artış çok daha hızlıdır; özellikle çocuklarda obezite oranı son 30 yılda dört kat artmıştır. Bu durum, önümüzdeki yıllarda obezite kaynaklı sağlık sorunlarının daha da artacağına işaret etmektedir.

Türkiye’de Obezite ve Artış Oranları

Türkiye, obezite artış hızında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 30 yaş üzeri nüfusta fazla kilo oranı %60, obezite oranı ise yaklaşık %30 seviyesindedir. Yani, her üç kişiden biri obezite veya fazla kilo problemiyle karşı karşıyadır. Ayrıca, 18 yaş altındaki çocuk ve gençlerde de durum oldukça endişe vericidir; her üç çocuktan biri ya obez ya da fazla kilolu durumdadır. Bu rakamlar, gelecekte obeziteye bağlı sağlık sorunlarının daha ciddi boyutlara ulaşacağını göstermektedir.

Obezitenin Sağlık Üzerine Etkileri ve Tehditleri

Obezite, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmekte ve çeşitli sağlık risklerini beraberinde getirmektedir. Obezite hastalarında diyabet, insülin direnci, hipertansiyon, inme ve kalp krizi gibi kardiyovasküler hastalıkların görülme sıklığı belirgin biçimde artmaktadır. Ayrıca, obeziteye bağlı riskler arasında çeşitli kanser türleri, uyku apnesi, yağlı karaciğer hastalıkları, safra yolu rahatsızlıkları, eklem ve kemik sorunları, infertilite, gebelik komplikasyonları, ruh sağlığı sorunları ve sosyal izolasyon yer almaktadır.

Küresel Ekonomik Yük ve Obezitenin Maliyetleri

Obezite sadece bireylerin değil, aynı zamanda küresel ekonomilerin de önemli bir yükü haline gelmiştir. 2020 yılında obezitenin yol açtığı sağlık sorunları için dünya genelinde yaklaşık 1.96 trilyon dolar harcanmıştır. Bu rakamın 2035 yılına kadar 4.32 trilyon dolara ulaşması öngörülmektedir. Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, bu ekonomik yükün azaltılması ve tedavi başarısının artırılması gerektiğine dikkat çekerek, bireysel ve uluslararası sağlık politikalarının bu doğrultuda şekillendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Tedaviye Dirençli Obezite ve Nedenleri

Obezite oranlarının hızla artmasıyla birlikte, tedavide de yeni sorunlar ortaya çıkmaktadır. Özellikle, tedaviye dirençli obezite kavramı, günümüzde ciddi bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Prof. Dr. Yılmaz, bu durumun üç temel nedeni olduğunu belirtmektedir:

  • İlk neden: Yeni nesil zayıflama ilaçlarının (GLP-1 analogları) kontrolsüz ve reçetesiz kullanımı. Bu durum, ilaca karşı direnç gelişmesine ve etkinliğin zamanla azalmasına yol açmaktadır.
  • İkinci neden: Zayıflama ameliyatlarının uygun olmayan endikasyonlar ve kontrolsüz uygulanması sonucu, alınan kiloların zaman içinde geri gelmesi.
  • Üçüncü neden: Bilinçsiz diyet uygulamaları ve hatalı diyet reçeteleriyle yapılan yanlış beslenme alışkanlıkları.

Obezitenin Çok Disiplinli Tedavi Yaklaşımı

Obezitenin etkin ve sürdürülebilir tedavisinin, multidisipliner bir ekip çalışmasıyla mümkün olabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Yılmaz, hastanın ihtiyaçlarına uygun, kişiye özel tedavi planlarının geliştirilmesinin önemine değinmektedir. Bu süreçte, sağlık sorunlarının doğru tespiti, risk analizleri ve ileri tetkiklerin yapılması temel unsurlardır. Ayrıca, obezite ve nedenlerinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve uzmanlar tarafından ortak kararlarla en uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşımla, hem tedavi başarısı artırılmakta hem de hastaların yaşam kalitesi korunmaktadır.

reklam