reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde TÜBİTAK Ufuk Avrupa Bilgi Günü Etkinliği Düzenlendi

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde TÜBİTAK Ufuk Avrupa Bilgi Günü etkinliği gerçekleştirildi. Araştırma ve işbirliği fırsatlarıyla dolu bu etkinliği kaçırmayın.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde TÜBİTAK Ufuk Avrupa Bilgi Günü Etkinliği Düzenlendi
reklam

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde, EBİLTEM tarafından organize edilen ve büyük ilgi gören “TÜBİTAK Ufuk Avrupa Bilgi Günü” etkinliği gerçekleştirildi. Bu önemli etkinlik, akademik ve araştırma camiasını bir araya getirerek Avrupa Birliği’nin araştırma ve inovasyon alanındaki fırsatlarını tanıma ve değerlendirme amacı taşıdı.

Program, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Devrim Bozkurt, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hande Gürer Orhan, EBİLTEM Müdür Yardımcıları Prof. Dr. Sıdıka Ekren ve Prof. Dr. Gamze Süpüren Mengüç ile birlikte akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Katılımcılar, EBİLTEM Proje Koordinatörü Anıl Şensöz’ün kapsamlı sunumu eşliğinde, Ufuk Avrupa Programı’nın detaylarını ve Avrupa fonlarına başvuru süreçlerini yakından öğrenme fırsatı buldu.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Devrim Bozkurt’un Açılış Konuşması

Prof. Dr. Devrim Bozkurt, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin araştırma performansını artırmada projelerin merkezi öneme sahip olduğunu vurguladı. Son yıllarda projelerin sayısında kayda değer bir artış yaşandığını belirten Bozkurt, bu ivmeyi sürdürülebilir kılmanın hem üniversiteler hem de akademisyenler açısından kritik olduğunun altını çizdi. Ayrıca, yapay zekâ ve dijitalleşme konularına da değinen Prof. Dr. Bozkurt, özellikle sağlık alanında yapay zekâ uygulamalarında kişisel hakların ve veri gizliliğinin korunmasına ilişkin dikkat edilmesi gereken noktaları dile getirdi. Bu gelişmelerin, etik ve hukuki çerçevede dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğine işaret etti.

EBİLTEM Proje Koordinatörü Anıl Şensöz’den AB Programları Hakkında Bilgilendirme

Sunumunda Avrupa Birliği fonlarının genel tanımını yapan Anıl Şensöz, AB’nin toplam 41 farklı programı olduğunu ve Türkiye’nin bunların yedi tanesinde aktif olarak yer aldığını belirtti. Şensöz, “Bu sayı başlangıçta az görünse de, özellikle bütçe açısından en büyük ve etkili programlara katılım sağlıyoruz. Bu programlar, araştırmacıların ve üniversitelerin uluslararası görünürlüğünü artırma ve sürdürülebilir projeler geliştirme açısından büyük fırsatlar sunuyor” dedi.

“AB Sorunları Belirliyor, Araştırmacılar Çözüm Üretiyor”

Şensöz, Avrupa Birliği’nin 2021-2027 dönemini kapsayan “Ufuk Avrupa” programının, Avrupa’nın en büyük araştırma ve inovasyon girişimi olduğunu vurguladı. Toplam bütçesi 95,5 milyar euro olan bu programın, sadece Ar-Ge faaliyetleriyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda sosyal ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan projeleri de desteklediğini ifade etti. Programın disiplinlerarası bir yapıya sahip olduğunu ve sağlık, mühendislik, sosyal bilimler, hukuk ve sanat gibi birçok farklı alanı kapsadığını belirtti.

AB Programlarının Yapısı ve Hedefleri

Şensöz, AB projelerinin yapısal olarak ulusal fonlardan farklı olduğunu vurgulayarak, Avrupa Birliği’nin önceden belirlediği sorunlara odaklandığını ve araştırmacılardan bu sorunlara çözüm üretmelerini beklediğini söyledi. Bu bağlamda, Avrupa Yeşil Mutabakatı, dijital dönüşüm, sosyal adalet ve Avrupa demokrasisinin güçlendirilmesi gibi öncelikli konuların programın ana odak noktaları olduğunu belirtti.

Projelerin başvurularında, altı ana kümenin ve bu kümelerin altında yer alan “destinasyon” başlıklarının dikkate alınması gerektiğine değinen Şensöz, araştırmacıların kendi çalışma alanlarını bu hedeflerle uyumlu hale getirmeleri gerektiğini vurguladı.

Başvuru Süreçleri ve Uluslararası İşbirliği

Şensöz, AB projelerine başvurulurken uluslararası ortaklıkların büyük önem taşıdığını ve bu ortaklıkların hem üniversitelerin uluslararası görünürlüğünü artırdığını hem de araştırma performansını olumlu yönde etkilediğini belirtti. Ayrıca, bazı çağrılarda Türk araştırmacıların doğrudan proje koordinatörü olmasının beklendiğini ve bu durumun, Türkiye adına büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda önemli bir fırsat olduğunu ifade etti.

Sonuç ve Değerlendirme

Etkinlik, araştırmacıların ve öğrencilerin AB fonları ve projeleri hakkında bilinçlenmesini sağlarken, uluslararası araştırma işbirliklerinin geliştirilmesine de katkıda bulundu. Bu tür etkinliklerin, üniversitelerin araştırma kapasitesini artırmak ve Avrupa ile entegrasyonunu güçlendirmek açısından büyük önemi olduğu bir kez daha ortaya kondu.

reklam