Bu kadar net. Biz cemevlerimizin hizmetinde olmakla yükümlü yöneticileriz” sözlerini kullandı. Konuşmasında 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne de değinen Ekrem İmamoğlu, “Bugün 15 Temmuz. Devletin dini adalettir. O denli ulu bir kelam ki. Hazreti Ali’nin bize emaneti. Devletin dininin adalet olduğu yerde ve inancımızın olduğu bir ortamda inancımızı materyal yaparak, inancımızı fırsatçılığa dönüştürerek, bu memleketi güç duruma düşürdüler. Darbe teşebbüsüne kadar giderek, ne yazık ki sayısız mazlum insanın hayatına mal oldu, huzuruna mal oldu, ömrüne mal oldu, ıstırabına mal oldu. Ve buna göz yumuldu bu topraklarda. Onlarca yıl. Birçok insanın uyarısı duyulmadı. Birçok insanın meşakkati duyulmadı. Birçok insanın ihbarı duyulmadı. Hatta uyarana, ihbar edene terörist muamelesi yapıldı. Motamot bugün yapıldığı gibi” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Muharrem orucunun 9’uncu gününde Alevi vatandaşlarla Büyükçekmece Cemevi’nde buluştu. İmamoğlu’na Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Çatalca Belediye Lideri Erhan Güzel, CHP Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner ile İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yetenekli Polat da eşlik etti. Muharrem matemi lokması, dede İstek Kılıç’ın okuduğu duayla dağıtıldı. Dua öncesinde, İmamoğlu kısa bir konuşma yaptı. Muharrem matemi lokmasına ortak olduğu için memnunluğunu lisana getiren İmamoğlu, “Büyükçekmece, Beylikdüzü benim ömrümün büyük bir kısmının geçtiği hoş komşularımın, sevgili dostlarımın, çok kıymetli hemşehrilerimin bir ortada keyifli yaşadığı bir bölge. Ben de bu bölgede hangi aktifliğe katılsam ömrümün neredeyse 35 yılını geçirdiğim bu alanda şüphesiz kendimi biraz daha huzurlu, biraz daha keyifli, biraz daha fazla meskeninde hisseder üzere sıcak bir ortamda hissediyorum. Hasebiyle ben bütün bu sıcaklığı hissederek hele hele siz sevgili canların, hoş dualarıyla, hoş bakışlarıyla kendimi daha da inançta, daha da sıcak bir ortamda hissederek bugün tutulan oruçların, yaslar ve acıların tekrar hatırlandığı lakin bütün dualarınızda biliyorum ki bu dünyada ve bu insanların asla bir daha Kerbela’daki üzere acıları yaşamaması dualarınızın özünde vardır” dedi.
“BİN DEFA ZULMEDİLSE DE ZALİM OLMA, MAZLUM OL DENECEK KADAR FAZİLETLİ BİR BAKIŞ”
“Hep birlikte bu ortak açımızın sahiden İslam dünyasının, insanlığın her daim esefle kınayacağı, hiçbir vakit hiçbir yerde olmasını kabul etmeyeceği bu büyük acının yası tutuluyor, oruçlar tutuluyor. Ben de bu sofraya gelip sizin dualarınıza eşlik etmek ve hiçbir vakit bu acıların bir daha yaşanmaması için, dua etmek için aranızdayım. Allah bütün tutulan oruçlarınızı kabul etsin. Bütün insanlığa, sizlerin o hoş duaları erişsin” diyen İmamoğlu, şu tabirleri kullandı:
“Kıymetli canlar, bedelli hemşehrilerim zalim, zulüm, mazlum. Bu aslında o kadar enteresan bir durum ki zalimlerin zulmü insanlık tarihinde hiç eksik kalmamış. Daima var olmuş. Mazlumların yanında olmak, mazlumlar için çaba etmek, mazlumlar için dua etmek, mazlumları hissetmek de bizim bu topraklarımızın aslında tabiatında olan, içinde olan ve sizler üzere canların sahiden bütün o içtenliğiyle bin kez zulmedilse de zalim olma, mazlum ol denecek kadar faziletli bir bakışı ortaya koyan çok ender beşerler, topluluklar vardır. Bu aslında bizim bu topraklarımızı, bu cennet vatanı, bu hoş cumhuriyeti çok inançta tutan bir bakış açısıdır.”
“MAZLUMLAR HER VAKİT GÜÇLÜ OLSUN”
“Çünkü bu türlü bakan insanlar, kendine güvenen ve asla adaletsizliği kabul etmeyen ve ebediyen kendinden emin ve mücadeleci olan insanlardır. Münasebetiyle biz de daima birlikte bu cennet vatanın insanları olarak bu sıcak ve bu manevi sofrada dua ediyorum ki Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Bu topraklarda hiçbir vakit zalimler var olmasın. Mazlumlar her vakit güçlü olsun. Aslında bizim insanımız güçlüdür, mücadelecidir. Nasıl ki Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir uğraşın içinde oldu bu topraklarda yaşayan beşerler; hürriyeti için o sonsuz çabanın sonunda büyük bir pahası kazandık. Çok hoş bir anekdot okudum. ‘Benim babam şehit oldu’ diyerek Atatürk’e ağlayan çocuk sanki şehit oldu mu? Hani sanki yaşıyor mudur deyince ona; ‘Artık senin baban cumhuriyettir’ demiş. Artık bu çok asil bir cümle. Bu cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Bu hoş cumhuriyette, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu hoş Türkiye Cumhuriyeti’nde, vatandaşına, insanına eşit olma duygusu, bırakın zulmü, her insanın eşitlenmediği yerde ıstırap duymamız gereken bir cumhuriyettir bize emanet olan. Allah hepimizi bu hoş topraklar için can veren başta Mustafa Kemal Atatürk ve o şehitlerimize mahcup etmesin.”
“DEVLETİN DİNİNİN ADALET OLDUĞU YERDE MEMLEKETİ GÜÇ DURUMA DÜŞÜRDÜLER”
Konuşmasında 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne de değinen Ekrem İmamoğlu, “Bugün 15 Temmuz. Devletin dini adalettir. O denli ulu bir kelam ki. Hazreti Ali’nin bize emaneti. Devletin dini adalettir. Aslında adaleti olmayan devlet, dinsizdir demek üzere bir şey. Devletin dininin adalet olduğu yerde ve inancımızın olduğu bir ortamda inancımızı gereç yaparak, inancımızı fırsatçılığa dönüştürerek bu memleketi sıkıntı duruma düşürdüler ve darbe teşebbüsüne kadar giderek ne yazık ki sayısız mazlum insanın hayatına mal oldu, huzuruna mal oldu, hayatına mal oldu, ıstırabına mal oldu. Ve buna göz yumuldu bu topraklarda. Onlarca yıl. Birçok insanın uyarısı duyulmadı. Birçok insanın sorunu duyulmadı. Birçok insanın ihbarı duyulmadı. Hatta uyarana, ihbar edene terörist muamelesi yapıldı. Motamot bugün yapıldığı gibi” dedi.
“ALEVİ YURTTAŞLARIMIZ BU TOPRAKLARIN ÇİMENTOSU”
“Bugün geldiğimiz yerde darbe teşebbüsüyle beşerler hayatını yitirdi lakin söylüyorum: Bugünün elbette hukuk önünde her vakit hesabının verilmesi için çaba edilmesi gerekir ki bir daha biz 15 Temmuz üzere utanç verici günler yaşamayalım” sözlerini kullanan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Çünkü utanç verici bir güne evirilmiştir yıllar uzunluğu yapılan ihmaller. O bakımdan bu milleti uydurma bir ekip hal ve davranışlarla aldatan insanların yerine akıldan ve bilimden şaşmayan, ışığı yalnızca bilim olan bir sürecin bu topraklarda var olması ve çocuklarımız için umut dolu günlere kavuşmamız için de daima bir arada dua ediyorsunuz, biliyorum. Allah o hoş dualarınızı da kabul etsin. Alevi yurttaşlarımız bu toprakların çimentosu. Bu hoş cumhuriyetin, bu hoş memleketin, bu hoş devletin var oluşundan bugüne en ön saflarda gayret etmiş, doğruluk için çaba etmiş vatandaşlarımız.”
“CEMEVLERİMİZİN HİZMETİNDE OLMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”
“Bu topraklarda tartışılmayacak bir şey var. Alevi yurttaşlarımızın ibadethanesi cemevleridir. Bu kadar net. Biz cemevlerimizin hizmetinde olmakla yükümlü yöneticileriz. Teşekkür ederiz pahalı Liderimiz bize teşekkür etti. Ancak teşekkür etmese de olur. Zira biz görevimizi yerine getirdik. Bugüne kadar eksik görev yapmışsak devletin kurumları olarak temel sizlerden özür diliyoruz. Hasebiyle yurttaşlarımızın her türlü inancına hizmet etmek az evvel dediğim üzere devletin dini adalettir denen düsturdan yola çıktığımızda laikliğin bu topraklarda yaşayan her bireyin hakkına, hukukuna hizmet etme şuuruyla 86 milyon eşit hissedarı olan, vatandaşları olan bir memleketin evladı olarak bizler elbette ki Alevi vatandaşlarımızın ibadethanesi olan cemevlerine hizmet etmekle yükümlüyüz. Camilerimizin hizmetindeyiz. Cemevlerimizin hizmetindeyiz. Bu ülkede yaşayan Hristiyan, Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerinin de hizmetindeyiz. Bu topraklarda yaşayan her vatandaşımızın eşit yurttaş, keyifli yurttaş ve hizmetlerden eşit yararlanan yurttaşlar olması için gayretimize devam edeceğiz. Sofranızda bulunmaktan, bu manevi ortamda dualarınıza eşlik etmekten bahtiyarım. Savaşın konuşulduğu değil, barışın konuşulduğu bir dünyada keyifli ve huzurlu olalım.”
“2019 YILINA KADAR YOK SAYILIYORDU”
Cemevleri’ne katkılarından ötürü İmamoğlu’na teşekkür eden Büyükçekmece Cemevi Başkanı Selahattin Abacı da “2019 yılına kadar cemevlerimiz İBB tarafından yok sayılıyordu. Ekrem Liderimizin gelişiyle birlikte su ve doğalgaz faturalarımız bedelsiz oldu. Beylikdüzü’nde ve Büyükçekmece’de imar planlarında cemevi ibadethane yeri olarak eklendi. İbadethanelerimize katkılarından ötürü Ekrem Liderimize sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
