Teknolojiler süratle gelişirken bir yandan da akıllı hale geliyor. Bu süratli değişim gözetilerek hayata geçirilen Galaxy AI; üretkenliğin, yaratıcılığın ve bağlantının yeni düzeylere ulaşılmasını sağlıyor. Yeniden de taşınabilir yapay zekânın yetenekleri arttıkça kapalılık ve bilgi denetimiyle ilgili yeni telaşlar ortaya çıkıyor. Samsung, bu tasalara iki temel metotla karşılık veriyor: Kullanıcı bilgilerini en baştan itibaren koruyan yerleşik güvenlik tedbirlerine sahip Galaxy AI tecrübeleri geliştirmek ve taşınabilir güvenliğin yanında saklılığı daha faal sağlamak için yapay zekâdan faydalanmak. Her iki yaklaşım da farklı açılardan kıymet taşıyor fakat dataları sorumlu bir biçimde işleyen bir yapay zekâ geliştirmek daha acil bir öncelik olmaya devam ediyor. Samsung’un bu alandaki çalışmaları, şeffaflık ve güvenlik seçenekleri sunma amaçlarıyla ilerliyor. Galaxy’nin sezgisel ve kullanımı kolay saklılık ayarları ile kullanıcılar, yapay zekâ süreç yaparken hangi dataların kullanıldığını, bunların nasıl işlendiğini ve nasıl denetim edilebileceğini daha güzel anlıyor. Bu müdafaa yetenekleri, taşınabilir tecrübelerde kullanıcıların kendi kurallarını belirlemesini ve bunu yaparken inançta kalmasını sağlıyor.
Gelişmiş yapay zekâ için gelişmiş ayarlar
Galaxy AI tecrübelerinde, güvenlik seçeneği özgürlüğü devreye giriyor. Galaxy AI’daki zımnilik muhafazaları, kullanıcıyı bilgilendiriyor ve dataları korunmak için her türlü tedbiri alan bir dizi siyaset ve muhafaza özelliği sunuyor. Kullanıcı bilgilerinin denetiminin aygıt üzerinde ve inançlı bir halde kullanıcıda olmasını sağlayan güçlü yapay zekâ paketi, Samsung’un kullanıcı denetimini desteklediği yollardan biri olarak öne çıkıyor ve tüm girdiler telefonunun hudutları içinde tutuluyor. Direkt aygıt üzerinde ve kullanıcının parmaklarının ucunda çalışan bu özellikler, inançlı ve hassas taşınabilir tecrübeler sunuyor, Galaxy AI’nın saklılık müdafaasıyla birlikte çalışarak kullanıcı dataları için daha fazla görünürlük ve denetim sağlıyor.
Galaxy AI’yı piyasaya sürdüğünden beri Samsung’un vizyonu, açıklık ve kullanıcı tercihine bağlılık unsurlarından ilham alıyor. Bu çerçevede Samsung, aygıt üzerinde ve bulut tabanlı çalışan yapay zekâ özelliklerinin güçlü kombinasyonunu sunan hibrit bir yaklaşım benimsiyor. Kesintisiz kullanılabilirlik sağlayan bu yaklaşım, kullanıcıların en karmaşık vazifelerde bile yapay zekânın tüm gücünden yararlanabilmesine imkan tanıyor. Generative Edit gibi gelişmiş özellikler, aygıt üzerinde fonksiyonlar sunarken daha fazla süreç gerektiren düzenlemelerde, bu uygulama, bulut tabanlı yapay zekândan da yararlanabiliyor. Galaxy ile sunulan tüm yapay zekâ tecrübeleri, uzak sunuculardan faydalanıldığında bile, kullanıcının mahremiyeti göz önünde bulundurarak tasarlandı. Hangi özellik yahut ayar seçilirse seçilsin, kişisel datalar (ister aygıtta ister bulutta işlenmiş olsun), hiçbir vakit uzun periyodik saklanmıyor yahut yapay zekâ özelliklerinin geliştirilmesinde kullanılmıyor. Öteki yandan, Advanced Intelligence ayarları ile de kapalılığı yönetmek, bir tuşa dokunmak kadar kolaylaşıyor. Kullanıcılar, şahsî bilgilerinin nasıl işleneceğini de seçebiliyor. Bu seçenekler ortasında, yapay zekâ özellikleri kullanılırken online data işlemeyi devre dışı bırakmak da yer alıyor. Sağlanan kapalılıkla bir arada, aygıttaki yapay zekâ özelliklerinin sayısı ve güçlü ayar seçenekleri sayesinde sunulan kullanıcı kontrolü de Galaxy AI’nın temelini oluşturuyor.
Gelişmiş görünürlük için sezgisel kontroller
Yapay zekâ takviyeli özelliklerin yanı sıra kapalılık ayarları seçimlerinin kolay yapılması ve sezgisel olması da taşınabilir tecrübelerde büyük ehemmiyet taşıyor. Kolay anlaşılır bir arayüze sahip olan Galaxy’nin Güvenlik ve Kapalılık panosu, dataların kimler tarafından görülebileceği ve nasıl kullanılabileceği de dahil olmak üzere kullanıcı dataları üzerinde tam kontrol sunuyor. Uygulama müsaadelerini, denetimleri ve data paylaşım fonksiyonlarını görüntüleyip bunları güncellemekten, hangi bilgilerin risk altında olabileceğini sezgisel güvenlik durumu simgeleriyle belirlemeye kadar, kullanıcılar tüm süreçleri yapabiliyor. Verilen Müsaadelerin Kullanımı özelliğiyle, son vakitlerde hangi uygulamaların datalara eriştiği bile takip edebiliyor. Ayarlar genelinde art planda çalışan bu seviyede görünürlük, sadece Galaxy’de bulunuyor. Bu özellikler, tüm Galaxy tecrübelerinin nasıl inançlı hale getirildiğini ve kullanıcı tercihlerine nazaran çalışacak formda nasıl oluşturulduğunu her zamankinden daha görünür kılıyor.
Kolay kullanımdan ödün vermeden kullanıcıların taşınabilir aygıtlarını garanti altına almasını sağlayan değerli bir özellik olan Auto Blocker da Galaxy zımnilik ayarlarının bir öbür temel taşını oluşturuyor. Auto Blocker makus niyetli yazılımları ve öteki güvenlik tehditlerini denetim ederek aygıtları koruyor, berbat niyetli aktiflikleri ve yetkisiz uygulama yüklemelerini önlüyor, USB üzerinden gelebilecek komutları ve güncellemeleri engelliyor ve Message Guard ile çalışarak sıfır tıklama ataklarının önüne geçiyor. Maximum Restrictions ise günümüzün siber tehditlerine karşı daha güçlü bir savunma çizgisi oluşturarak ek bir aygıt müdafaa paketi sunuyor. Kullanıcılara ekstra bir denetim katmanı kazandıran bu ek tedbirler, 2G hizmetini engelleme ve inançlı olmayan ağlara bağlanıldığında bilgilerin ele geçirilmesini tedbire üzere seçenekler sunuyor, daha az inançlı olabileceği belirlenen Wi-Fi ağlarına, istenmeyen otomatik yine bağlanmaları önlüyor.
Samsung Knox muhafazası ve kolay anlaşılan zımnilik ayarları sayesinde, paylaşılan ya da büsbütün aygıtta saklanan dataların nasıl işleneceğine karar verme yetkisi kullanıcının elinde. Samsung, gelecekte yapay zekâ dayanaklı güvenlik teknolojilerini daha da geliştirerek saklılık muhafazalarını daha akıllı, daha uyumlu ve daha kullanışlı hale getirmeyi taahhüt ediyor. Yapay zekâ gelişmeye devam ederken, Samsung hem bugüne hem de geleceğe odaklanıyor; şeffaflığa ve güvenlik seçeneklerinin özgürlüğüne dayalı sağlam tecrübeler sunma kararlılığını sürdürüyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
