Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden ötürü içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır.
Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pek çok genç için bu cins seçme yahut imtihanlar aslında kaybolan umutları bulma ve yine hayal kurabilmek için değerli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır.
Oyunun yazarı ve yönetmeni Alp Tuğhan Taş, “İkinci Perdenin Başı”nı şöyle anlatıyor:
“Şikâyet ediyoruz. Her şeyden, herkesten, etrafımızda olup bitenlerden… Aşamadığımız bir tembellikle bunları mazeretlerimizin üstüne koyup bu yükle dolaşıyoruz. Muvaffakiyet elde etmek için tekraren başarısız olmayı göze alamıyoruz. Egolarımızı, hayallerimizin önüne koyuyoruz. Hayal ettiklerimizin -nasılsa hak ettiğimizi düşündüğümüz için- harekete geçmeden, gerçekleşmesini bekliyoruz. Hepimiz yeteneklerimizin önüne koca koca duvarlar örüyoruz. Fark edilmeyi beklerken, homurdanan, söylenen, temelsiz eleştiren, kıskanan, ancak hiçbir şey yapmayan ve aslında hoş olabilecek hiç bir şeyi benimsemeyen bireyler haline geliyoruz.
Hepimiz Muhsin ve Afet kadar çektik a dostlar!.. Model aldığımız yahut hayalini kurduğumuz kişi olmayı hakikaten istiyor muyuz? Pekala ya olursak?.. O vakit Afet kadar yalnız olmayı ya da Muhsin kadar kararsız kalmayı becerebilecek miyiz?
İstanbul Kent Tiyatroları Genç Günler Projesi olan oyunumuzun macerası, tam da bu söylediklerimin üzerine başladı. Kent Tiyatrolarının yeni müelliflere, direktör ve oyunculara bu tabanı hazırlaması Türk Tiyatrosu için çok kıymetli. Sizinle bu sahnede buluşabilmemiz için çok kişi istekli olarak emek verdi. Öncelikle sevgili dramaturglarımız Dilek Tekintaş ve Gökhan Aktemur’un projeye olan inançları ve takviyeleri oyun metninin sahneye taşınma sürecinin temelini oluşturdu. Genç bir muharrir, oyuncu ve direktör olabilmek için birçok sefer yenildim. Birçok kere vazgeçmenin eşiğinden döndüm. Çok sevgili arkadaşlarımın dayanağı ile yılmadan çabaladık. Oyunu birinci okuduğunda beni heyecanla arayan partnerim Ebru Üstüntaş ile birebir sahneyi paylaşmak büyük bir gurur benim için. Yardımcı Direktörümüz Direnç Dedeoğlu parke üzerinde bizi emniyette tutan sevgili dostumuz. Işık dizaynında Fatih Kara; efekt dizaynında Metin Taşkıran nokta atış yaptılar. Ve ileride ismini kim bilir nerelerde duyacağımız 13 yaşındaki müzisyenimiz Şan Üstüntaş; oyun için yaptığı bestesi ve provalardaki doğaçlamalarıyla bize güç verdi.”
Dramaturgisini Dilek Tekintaş-Gökhan Aktemur’un, müziğini Şan Üstüntaş’ın, ışık dizaynını Fatih Kara’nın, efekt dizaynını Metin Taşkıran’ın, dekor ve aksesuar dizaynını Özgür Öztürk-Samet Küçükyılmaz’ın yaptığı oyunda; Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor.
Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri ortasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
