Selçuklu Belediyesi’nin öncülüğünde Necmettin Erbakan Üniversitesi, Silleyi Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği, Kapadokya Araştırma Merkezi, Yunanistan Sille Derneği, Küçük Asya Araştırmaları Merkezi işbirliğinde gerçekleştirilen 2. Milletlerarası Sille Sempozyumu başladı.
Anadolu’nun değerli tarihi ve kültürel miraslarından olan, tarih boyunca birçok medeniyete konut sahipliği yapan Sille’nin tüm taraflarının alanında uzman isimler tarafından geniş bir yelpazede ele alınacağı II. Memleketler arası Sille Sempozyumu başladı. Konya ve Sille Hazineleri Sergisi’nin de yer aldığı sempozyum 27 Ocak tarihine kadar birçok panel ile devam edecek ve Sille’nin geçmişten günümüze taşıdığı kültürel mirası ortaya konulacak.
Selçuklu Kongre Merkezi’nde gerçekleşen sempozyumun açılış merasimi Yunanistan Kapadokya Araştırma Merkezi Folklor Ekibi’nin folklor gösterisi ile başladı. Programa Selçuklu Belediye Lideri Ahmet Pekyatırmacı, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Şiddetli, Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Güzelyurt Belediye Lideri Ünal Demircioğlu, Konya Vakıflar Bölge Müdürü Yılmaz Kılınç, Vilayet Kültür ve Turizm Şube Müdürü Hakan Türkel,Yunanistan Kavala Belediyesi Lider Vekili Moumtsakis Apostolos, Kapadokya Araştırma Merkezi Lideri Kaplanis Losifidis, Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği Lideri Mehmet Kılıçarslan, akademisyenler katıldı.
“Sille, yalnızca Konya’nın değil Türkiye’nin en kıymetli destinasyon merkezlerinden biri haline gelecek”
Konuşmasına Sille’nin Konya merkezden yalnızca birkaç kilometre uzaklıkta Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasının, seçkin ve kıymetli bir modülü olduğunu söz ederek başlayan Selçuklu Belediye Lideri Ahmet Pekyatırmacı,“ Sille; Kalkolitik Çağ’dan Osmanlı devrine uzanan, tarihi mescitleri, kiliseleri, çeşmeleri, köprüleri ve bölgeye has taşlarından yapılmış konutları ile adeta bir açık hava müzesini andıran esaslı bir kültür hazinesi pozisyonunda. Bu türlü muazzam bir kültür hazinesini ön plana çıkarmak, buradaki tarihi mirası tekrar canlandırmak, kültür ve tabiat ahengini biraz daha artırmak emeliyle bizler de Selçuklu Belediyesi olarak Sille’de uzun bir müddettir cephe düzenleme, sokak sağlıklaştırma, onarım, rekontrüksiyon ve bunlar üzere birçok uygulama ile geniş kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.
Bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmalarla birlikte hali hazırda devam eden çalışmalarımız da tamamlandığında Sille, yalnızca Konya’nın değil Türkiye’nin en değerli destinasyon merkezlerinden biri haline gelecektir.” dedi.
“Tüm çalışmalarımızı Sille’nin tarihi siluetine hiçbir ziyan vermeden, aslına uygun olarak gerçekleştiriyoruz.”
Selçuklu Belediyesi tarafından Sille’de gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgiler paylaşan Lider Pekyatırmacı,“ Başta mescitler, hamamlar, müzeler, kiliseler ve çeşmeler olmak üzere Sille’deki tüm tarihi yapıtlarımızın onarımını daha evvelden tamamlamıştık. Gerçekleştirmiş olduğumuz dere ıslahı ve sokak sağlıklaştırması çalışmalarıyla cephe istikametinden tehlike ve olumsuzluk arz eden yapıları uygun bir biçimde ıslah etmiştik. Kısa bir müddet evvel ise Sille’de tahminen de bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz çalışmaların en büyüğüne start verdik. Biliyorsunuz; Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın kararı ve Cumhurbaşkanımızın da onayıyla Sille’deki tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunmasıyla ilgili bir karar alınmıştı. Bu karar kapsamında Aya Elenia Kilisemizin karşısında yer alan ve 19 bin 794 metrekare inşaat alanı bulunan Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi projemizi başlattık. Bu projemizin inşası şu an devam ediyor. Buradaki çalışmalarımız tamamlandığında inanıyorum ki Konyamız, Selçuklumuz ve Sillemiz çok yararlı bir hizmete kavuşmuş olacak. Yeniden kısa bir mühlet evvel Sille’yi afete maruz bölge statüsünden çıkaracak olan kaya ıslahı projemizi muvaffakiyet ile tamamladık. Kaya ıslahı çalışmamız Sümela Manastırı’ndaki ıslah çalışmalarından sonra Türkiye’nin en kapsamlı çalışması oldu. Sille’nin girişinde bulunan ve ekonomik ömrünü tamamlayan ilkokul binasını tarihi Çay Camisi’nin yanında bulunan alanda tekrar inşa etik. Hükümet Caddesi ile Hacı Ali Ağa Sokağı bağlayan 11 merdivenli sokakta çalışma yaptık. Merdivenli yollarla yeni bir yürüme alanını da Sillemize kazandırmış olduk. Onarımını tamamladığımız Subaşı Hamamı’nı mimarlık müzesine dönüştürmek için yakın bir mühlet evvel protokol imzaladık. Bu sayede Türkiye’nin birinci mimarlık müzesini de Sillemize kazandırmış olacağız. Tekrar Sillemize gelen yerli ve yabancı konuklarımızı Sille hakkında bilgilendirmek emeliyle Ak Hamam’ı turizm, bilgi ve enformasyon merkezine dönüştürüyoruz. Karataş Camisi’nin etrafında ise tarihi dokuya uygun bir biçimde yeni bir konut bölgesi oluşturmayı planlıyoruz. Tekrar turizme önemli katkı sağlayacak bir butik otelin üretimiyle ilgili proje çalışmalarını tamamladık. İhale sürecine başlamayı planlıyoruz. Hükümet Caddesi girişinde ise Yeni Sille Çarşısı’nı oluşturmak için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Tekrar Sille’deki mağaraların korunması ve bu alana seyahat güzergahının oluşturulmasıyla ilgili çalışmamız var. Büyükşehir Belediyemizle birlikte bu güzergâh alanlarını belirledikten sonra inşallah burada da hem mağaralarımızın korunması hem de dışarıdan gelen konuklarımızın rahat bir halde mağaralar bölgesini ziyaretleri için bir yürüme yolunu hayata geçirmiş olacağız. Tabi bütün bu çalışmaları Sille’nin tarihi siluetine hiçbir ziyan vermeden, aslına uygun olarak gerçekleştiriyoruz. Bu hassasiyetimizi sonuna kadar sürdüreceğimizi de buradan lisana getirmek istiyorum. Zira Sille bizim gözbebeğimiz. Üzerine titrediğimiz en değerli mirasımız. Ben buradan ayrıyeten Sille’deki çalışmalarımızda verdikleri emekler için Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, Konya Büyükşehir Belediyemize, KUDEB’e ve Kültür Varlıkları Muhafaza Konseyimize teşekkürlerimi iletiyorum.” formunda konuştu
“Sille’ye dair her şey bu sempozyum ile ele alınacak”
Belediyenin sorumlulukları ve misyonu çerçevesinde, bu kadim mirasın sürekliliğini sağlamaya ehemmiyet gösterdiklerinin altını çizen Lider Pekyatırmacı,“ Bu gayeyle belediyemizce yürütülen faaliyetlerin yanında gerçekleştirilen öteki çalışmalara da takviye veriyoruz. Bu manada üniversitelerimiz ve başka kurumlarımızla çeşitli alanlarda iş birliğimizi sürdürüyoruz. Milletlerarası Sille Sempozyumumuz da bu iş birliklerimizden bir tanesi ve Sille’ye çok kıymet veriyoruz, Sille’nin tüm taraflarıyla ele alınması hakikaten çok değerli. Bu yıl ikincisini gerçekleştirmek üzere bir ortada olduğumuz Milletlerarası Sille Sempozyumu’nda da coğrafyası, tarihi, gelenekleri ve günümüze ulaşan yapıtları ile Sille çok geniş bir perspektiften incelenmiş olacak. 2. Milletlerarası Sille Sempozyumu ile Konya ve Sille Hazineleri Sergisi’ni Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği, Kapadokya Araştırma Merkezi, Yunanistan Sille Derneği ve Küçük Asya Araştırmaları Merkezi ile birlikte gerçekleştiriyoruz. 5 oturum halinde yapılacak ve 27 Ocak Cumartesi gününe kadar devam edecek olan sempozyumda yerli ve yabancı olmak üzere 49 bilim adamı tarafından bildiriler sunulacak. Bu bildiriler daha sonra Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki cilt halinde kitaplaştırılarak kaynak eser olarak yayın hayatımıza kazandırılacak. Sempozyumda öncelikle Sille’de günümüze kadar ulaşan tüm eserler coğrafik ve tarihi özellikleri dikkate alınarak özel başlıklarda incelenecek. Sille’nin imar ve muhafaza planından gelenek ve göreneklerine, hayat biçiminden giysi kültürüne kadar her şey bu sempozyumda ele alınacak. Tekrar Türkçe, Yunanca ve İngilizce olmak üzere üç farklı lisanda açıklamaların bulunduğu ve birinci defa bilim dünyasına sunulacak olan yapıtların de yer aldığı “Konya ve Sille Hazineleri Sergimizi” de açılış programımızdan sonra ilginize sunacağız. Standımız Kapadokya Araştırma Merkezi Müzesi’nde Konya ve Sille ile ilgili 110 eser, 50’ye yakın harita, fotoğraf ve doküman ile Atina Ulusal Kütüphanesinde tespit edilen 14 Osmanlı Fermanı’nın incelemeleri ve fotoğraflamaları sonrası 30 adet 3 boyutlu modellemeyle birlikte 116 örnekten oluşuyor. Standımızın yıl içerisinde yurt içi ve yurt dışında tekrarlanması için ise hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Tabi Sempozyum fikri ortaya çıktığında Sille’den göç eden gayrimüslim hemşerilerimiz ile bir temas gerçekleştirmemiz gerektiğini düşündük. Bu kapsamda Yunanistan’ın Kavala ve Atina kentlerini ziyaret ettik. Kavala’da Kapadokya Araştırma Merkezi, Atina’da ise Küçük Asya Araştırma Merkezi ile görüştük. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunduktan sonra açmış oldukları müzelerde ortak kültürümüze ilişkin yapıtları görmek bizi epey memnun etti. Ortak tarihi bağlarımızın güçlenmesi için Sempozyuma hem Kapadokya Araştırma Merkezi’ni hem de Küçük Asya Araştırma Merkezi’ni davet ettik ve projenin birlikte yürütülmesi ismine gerekli protokollerde mutabık kaldık. Necmettin Erbakan Üniversitemiz ve Belediyemiz, bir ayağı Yunanistan’da olan bu projenin Yunanistan takımları ile gerekli çalışmaları ve uyumları gerçekleştirdiler. Yunanistan’daki Kapadokya ve Küçük Asya Araştırma Merkezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği ile geniş bir paydaş kitlesine ulaştığımız bu projede tüm tarafların misyonlarını sağlıklı bir biçimde yürütmesi ile bugüne geldik. Ben gerçekleştireceğimiz 2. Memleketler arası Sille Sempozyumu’nun Türk Yunan dostluğuna da katkı
sağlayacağını düşünüyorum. Sempozyumuz ve Standımız Konyamıza, Selçuklumuza ve Sillemize güzel olsun. Tarihi mirasımızın tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması emeli ile bu çalışmalarda yer alan Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği Lider Vekili Hikmet Yanartaş’a, Küçük Asya Araştırma
Merkezi Müdür Yardımcısı Stavros Anestidis’e, Kavala Kapadokya Araştırma Merkezi Lideri Kaplanis Iosifidis’e, Kavala Belediye Lider Vekili Apostolos Moumtzakis’e, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ahmet Çaycı’ya, Dr. İlker Mete Mimiroğlu’na ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu’ya teşekkür ediyorum. Programımıza teşriflerinizden ötürü siz pahalı konuklarımıza ve değerli protokolümüze de farklı başka teşekkürlerimi sunuyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği Lideri Mehmet Kılıçarslan,“ Sempozyumda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz”
II. Memleketler arası Sille Sempozyumu ile birlikte 5000 yıllık kültür vadisi Sille ile ilgili mevzuların daha kapsamlı olarak husus uzmanları tarafından ele alınmasından ve derinliğine incelenecek olmasından son derece memnun olduklarını tabir eden Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği Lideri Mehmet Kılıçarslan,“ Sille El Sanatları standı de Sille’nin tarihini, kültürünü yansıtıyor. II. Memleketler arası Sille Sempozyumu’nun yapılmasına öncülük eden Necmettin Erbakan Üniversitelerin Rektörü Prof. Dr. Cem Güçlü, Selçuklu Belediye Lideri Ahmet Pekyatırmacı, Sille’yi Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği’nin yanı sıra Yunanistan Sille Derneği Kapadokya Araştırmalar Merkezi’ne ve Küçük Asya Araştırma Merkezi ve Prof. Dr. Ahmet Çaycı beyefendiye, Dr. Öğretim Üyesi İlker Mete Mimiroğlu ve Hikmet Yanartaş beyefendiye ve başka emeği geçen bütün herkese şükranlarımı arz ediyor, sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Kılınç,“ Sille’yi tanıtmak hepimizin değerli görevi”
Kadim kent Konya’nın güzide yapıtlarının bulunduğu Sille’yi tanıtmanın herkesin kıymetli vazifesi olduğunu söz eden Konya Vakıflar Bölge Müdürü Yılmaz Kılınç,“Sille vilayetle ilgili birlikte yürüteceğimiz projelerimiz olacak ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak biz de dayanaklarımıza devam edeceğiz.
Gerçekleştirilen sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Değerli liderimize muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum ve çalışmaların da kolaylıklar diliyorum. Tüm iştirakçilere hürmet ve selamlarımı sunuyorum “ biçiminde konuştu.
Kapadokya Araştırma Merkezi Lideri Losifidis,“ Yalnızca Yunanistan değil size her vakit canımız açık”
Yunanistan Kapadokya Araştırma Merkezi Lideri Kaplanis Losifidis de, “Sayın ve kıymetli can kardeşlerimiz. Yazgımız motamot atalarımızın bahtı üzere. Nerde olursa nasıl da olursa yıllarda geçse, yüzyıllarda da geçse beraberiz barış ile inşallah sevgiyle yasayalım birlikte. 100 sene sonra buradan Konya’dan, Sille’den barış, sevgi ve kardeşlik kültür mirasını paylaşıyoruz. Bu kültür mirası hepimizin. Çok büyük efor ile 6 ay evvel, Sayın Belediye Liderimiz Ahmet Pekyatırmacı Yunanistan’a, Necmettin Erbakan Üniversitesi Prof. Dr. İlker Mete Mimiroğlu ve belediye kültür müdürü Raşit Öztürkmen ile öbür bedelli dostlarımızla birlikte Yunanistan’a geldikleri vakit yalnızca kapılarımız, müzelerimiz, koleksiyonumuz değil canımız açıktı. Tüm dostlarımızı her vakit bekliyoruz. İnşallah bugün hoş gün Selçuklu Belediyesi ile Kavala Belediyesi ortasında kardeşlik münasebetinin başlangıcı olur. Onu umuyoruz ve bekliyoruz. Bizim için yaptığınız tüm çalışmalar için bunun yanında stant için ne kadar teşekkür edersek az. Hepinizi hürmet ile selamlıyorum” biçiminde konuştu.
Yunanistan Kavala Belediye Lider Vekili Apostolos,“ Ortak kültüre ve barışa hizmet etmek istiyoruz”
Yunanistan Kavala Belediye Lider Vekili Moumtsakis Apostolos, “Sayın Belediye Lideri bedelli iştirakçiler, tarihi, kültürü, dostluğu, kardeş seven bütün hazirun. Bir asır sonra bu topraklardan öteki yerlere göç eden atalarımızın yaşadıkları, öteki bir hayatı kurmak için öbür yerlere göç etmiş atalarımızın topraklarında bulunuyoruz. Kavala Kapadokya’dan gelen göçmenler için değerli bir destinasyondur. Geçmişte aslında yıllar uzunluğu birlikte barış içerisinde gündelik hayatı paylaşarak ortalarındaki bütün pahaları paylaşarak birlikte yaşayan cetlerin torunları olarak bizde bugün bu kültüre bu barışa hizmet etmek istiyoruz. Biz Kapadokya Araştırmaları Merkezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve belediyeler ortasında gerçekleştirilen bu işbirliği çerçevesinde bugün de torunlarımızı bir ortaya getirmeyi amaçlıyoruz. Konya ve Kavala tarihin birçok ortak özelliğe sahip olmasını istediği 2 kenttir. Son 10 yıla baktığımız vakit Kapadokyalılar tarihi ve etnoloji müzesi, bütün bu geride kalan kutsal emanetleri tek tek modül kesim toplayarak bir ortaya getirdi ve müdafaa altına aldı. Bugün Kapadokyaların hazinesi Nea Karvali’de bulunmakta.Kapadokyaların bu hazineleri bugün fotoğraflar vesilesiyle bir stant alanında sergilenmekte ve Konyalıların tanınmasına vesile olmakta. Tabi bu stant öteki yerlerde de öbür bölgelerde de sergilenecek ve sonuncu maksadımız bizim dışımızdaki Yunanlılar ve bizim dışımızdaki Türklerin de bir vakitler ortak pahalara, ortak kültüre sahip olduklarını tekrar onlara hatırlatmaktır. Birebir biçimde de bizim ortak mirasımızın ve ortak tarihimizin bir modülü. Bugün burada Kavala Belediyesini temsilen sizlerle birlikte olmaktan son derece mutluyum ve büyük bir onur duyuyorum. Çünkü nüfus mübadelesi vaktinde Kavala nüfusunun % 70’ini göçmenler oluşturmuştu. Biz de bugün tıpkı kentte bu göçmenlerin torunları olarak yaşamaya devam ediyoruz. Yeniden Kavala’nın ismiyle ilgili olarak yapılan tartışmalardan bir tanesi de burası temelinde bölgeye gelen birinci Müslüman yerleşimcilerin geldiği kent olarak ve bu Müslüman yerleşimcilerin Konya’dan geldiği
söylenmekte. Tıpkı biçimde Konya’da da birebir isimle Kavala ismiyle bir kalenin var olduğunu biliyoruz. Temennimiz odur ki bu kale bizim toplumlarımız ve halklarımız ortasında bir barışın, dostluğun, sevginin sevgi açısından köprü rolü. Hepinize gönülden teşekkür ediyorum ve bu sempozyumun başarılı olmasını istiyorum” diye konuştu.
Selçuklu Kaymakamı Tortop, “Selçuklu Belediyemiz Sille’nin ihyası ve yeni gereksinimlerinin karşılanabilmesi için elinden gelen uğraşı gösteriyor”
Gelecek ile ilgili telaşları olan milletlerin geçmişinden vazgeçemeyeceğini belirten Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop,“ Geçmiş geleceğin belirlenmesine yarayan kıymetli bir hazinedir.
İhmal ve ilgisizlik yüzünden kendi mukadderatına terk edilen ve geçen vakit içinde yorulan yapıtların aslında uygun olarak ihya edilmesi ve bilhassa sivil mimari örneklerinin medeniyet seyahatimizde kimliğimizin çok kıymetli modülleri olduğu gerçeğinden hareketle insanlığın ortak bir mirası olarak gelecek kuşaklara aktarılması hepimizin değerli vazifelerindendir. Selçuklu Belediyemizde bu şuur ile Sille’nin ihyası ve şimdiki gereksinimlerinin karşılanabilmesi için elinden gelen uğraşı gösteriyor.
Daha birkaç ay evvel çok katlı otopark inşasına başlamanın yanında Tarihi Subaşı Hamamının da açılışı gerçekleştirildi. Geçtiğimiz aylarda da komşumuz Yunanistan’a Sille ilgili bir ziyaret yapıldı. Bugün de burada Yunanistan’dan gelen kıymetli dostlarımızı görüyoruz. Bundan da büyük memnunluk duyduğumuzu tabir etmek isterim. Üniversitemizin de sempozyuma katkıları çok hoş. Bilim insanlarımızın da süreci dayanağı ve bilimin yol göstericiliğinden istifade etmek pek faydalı olacak. Sempozyumun düzenlenmesine takviyelerinden ötürü sayın belediye liderimize ve rektör hocamıza emeği geçenlere ve başka iştirakçilere şükranlarım sunuyor programın vilayetimize ilçenize iyi olmasını diliyor, sizleri sevgiyle hürmetle selamlıyorum” dedi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Kuvvetli,“ Birbirimizi daha uygun tanımak, daha fazla temas etmek zorundayız”
Sempozyumun ve standın gerçekleşmesine katkılarından ötürü, tüm paydaşların yönetimci ve üyelerine, sempozyuma katılmak üzere yurtdışından gelen araştırmacı ve konuklara teşekkür ederek kelamlarına başlayan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Kuvvetli, “Malumunuz Dostça Bağlar ve Düzgün Komşuluk bahisli Atina Bildirgesi sayesinde Türkiye ile Yunanistan ortasında
yeni bir sayfa açıldı. Bu ortak iradenin, karşılıklı inanç temelinde, ülkelerimiz ve bölgemiz açısından çok olumlu gelişmeleri beraberinde getireceğini ümit ediyoruz. Elbet bu ortak iradenin yeni ufuklarla, yeni imkanlarla ve yeni iş birlikleriyle tahkim edilmesi gerekiyor. Bir umut ve sorumluluk iklimindeyiz. Bu olumlu gelişmelerin orta ve uzun vadede ilerletilmesi, pekiştirilmesi ve kurumsal hale
getirilmesi gerekiyor. İşte tam bu noktada akademik topluluklara ve sivil toplum kuruluşlarına kıymetli sorumluluklar düşmektedir. Akademi ve sivil toplum kuruluşlarına düşen bu büyük sorumluluk ise; iki ülke ortasındaki bağlantı kanallarını daima açık tutarak ortak çalışmaları çoğaltmak olacaktır. Giderek güvensizleşen, öngörülemez, kutuplaşmış, kaotik ve asimetrik tehditlerle dolu bir dünyada biliyoruz ki hiçbir ülke bu durumla tek başına çaba edemez. Bu yüzden birbirimizi daha düzgün tanımak, daha fazla temas etmek zorundayız. Müspet gündemle, bu bir ortaya gelişleri, bu fikir platformlarını çoğaltmalıyız. Bu sebeple; akademik topluluklarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız ortasındaki konuşma kültürünün sağlamlaştırılmasını tüm içtenliğimizle desteklemeye devam edeceğiz. İnanıyoruz ki birlikte inşa edeceğimiz bu kültür, yakın coğrafyamıza da örneklik teşkil edecektir. Bu bağlamda gerçekleştirdiğimiz II. Milletlerarası Sille Sempozyumu & Konya ve Sille Hazineleri Standı aktifliğinin; Türk-Yunan devletleri ve halkları ortasında var olan samimi münasebetlerin geliştirilmesine yarar sağlayacağını ümit ediyorum. Son olarak, sempozyumun ve standın düzenlenmesinde emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyor, aktifliğe katılanlara muvaffakiyetler diliyorum” diyerek kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
