Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla Alakalar ve Tanıtım Kısmı öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, prestij idaresi ve linç kültürü konusunu kıymetlendirdi.
İtibar sırf aksiyonlardan değil; arkasındaki bedellerden oluşur
İtibar kavramının, bir kuruluşun ya da kişinin aksiyon alma biçiminde referans aldığı kıymetler ve bu bedellerin transferiyle direkt bağlı olduğunu lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, “İtibar sadece tekil hareketlerden değil; arkasındaki kıymetlerden oluşur. Bu temelden hareketle kuruluşun/markanın/kişinin etkileşimde bulunduğu kişi ya da kümelerin beklentileri örtüşmesi gerekir.” dedi.
İtibar idaresi bir süreçtir
Edward Freeman’ın “paydaş” kavramına atıfta bulunan Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, “Bu kümeler; tedarikçiler, çalışanlar, müşteriler, toplum, meslek örgütleri üzere farklı dinamiklere sahip yapılardır ve prestij idaresi sürecinde bu paydaşların beklentilerine cevap veren bir bağlantı stratejisi sürdürülmelidir. Prestij idaresi bir süreçtir münasebetiyle kuruluş kimliği ve paydaş özellikleri ile süreklilik göstermektedir. Tüm bu açıklamalar bizi Charles Fombrun’un prestij tarifine götürmektedir. Buna nazaran prestij, paydaşların zihninde kuruluşun genel cazibesidir.” diye konuştu.
İtibar, kriz devirlerinde kurumun en güçlü dayanağı
Bilgi ve irtibat teknolojilerinin gelişmesinin bireylerin kuruluşlardan beklentilerini de değiştirdiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, “Bireyler kuruluşların sırf eserlerini değil; iş yapma biçimlerini, toplumsal ve toplumsal katkılarını, çalışanlara sundukları kıymetleri de şeffaf bir biçimde paylaşmalarını istemektedir. İlgili paylaşımlar bireylerde kuruluşa/markaya yönelik olumlu imajın gelişmesine katkı sağlarken, tercihlerindeki temel ögelerden biri olarak öne çıkmaktadır. Prestij, kriz periyotlarında ise kuruluşun/markanın paydaşlarının takviyesini almasını kolaylaştırarak, süreci geride bırakma konusunda yarar sağlamaktadır.” tabirinde bulundu.
İtibar idaresinde dijital mecralar da çok önemli
Mecra çeşitliliği ve kullanıcı sayısındaki artışın prestij idaresi çalışmalarının dijital ortamda da gerçekleştirilmesini gerekli kıldığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, “Uluslararası raporlar Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 59,5’inin eserler ya da markalar hakkında araştırma yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu durum prestij idaresi uygulamalarında dijital mecralarda bulunmanın ehemmiyetini göstermektedir.” dedi.
Dijital prestij idaresinde öne çıkan ögeler neler?
Dijital ortamda prestij idaresinde öne çıkan noktaların; kimlik ögelerinin dijital ortamlarda görünür olması, toplumsal ağların idaresi, kriz irtibatı üzere alanlar olduğunu lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, kelamlarını şöyle tamamladı:
“İtibar idaresi çalışmalarında paydaşların belirlenmesi ve taleplerin öğrenilmesi irtibat stratejisinin şekillendirilmesini de sağlamaktadır. Prestij idaresi sürecinde direkt irtibat kurma ve kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerin takibi, paydaş beklentilerinin ve taleplerin karşılanmasını ismine değerlidir. Bir öbür öge ise kurum imajına ziyan verebilecek olan içeriklerle uğraş etmek, kuruma ve bildirilerine gelecek tenkitleri karşılamak ve karşılık vermek olarak söz edilebilir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
