reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler’den BM’de Sıfır Atık ve Sürdürülebilirlik Vurgusu

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler, BM’de sıfır atık ve sürdürülebilirlik konularında önemli vurgu yaptı. Doğa dostu çözümler ve bilinçli yaşam için detaylar.

Yayınlanma Tarihi : Google News
İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler’den BM’de Sıfır Atık ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
reklam

Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Sıfır Atık Günleri ve Sürdürülebilirlik Paneli

İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler, küresel sürdürülebilirlik ve çevresel diplomasi alanındaki önemli etkinliklere katılım sağladı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde düzenlenen “Uluslararası Sıfır Atık Günü” etkinlikleri sırasında, sürdürülebilirlik ve doğa dostu yaşam biçimleri hakkında derinlemesine bilgiler paylaşıldı. Bu özel gün kapsamında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile gerçekleştirilen birebir görüşmede, Sıfır Atık girişiminin BM’nin sürdürülebilirlik hedefleriyle nasıl uyum sağladığı detaylandırıldı.

Günün ilerleyen saatlerinde düzenlenen panelde, katılımcılar sürdürülebilir yaşam tarzlarının toplumda yaygınlaşması ve israf kültürüne karşı alınabilecek önlemler hakkında fikir alışverişinde bulundu. Bu etkinliklerde, sürdürülebilirlik politikalarının sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel boyutlarının da önemine vurgu yapıldı.

Türkiye’nin Çevre Politikaları ve Sürdürülebilirlik İletişimi

BM etkinliği kapsamında, Dr. Özgenur Reyhan Güler Türkiye’nin çevre politikaları ve sürdürülebilirliği iletişim stratejileri üzerine kapsamlı bir değerlendirmede bulundu. Güler, sürdürülebilirliğin çok boyutlu bir kavram olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Sıfır Atık sadece bir çevre politikası değil; aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir iletişim dilidir. Türkiye, bu anlayışla, sürdürülebilirliği medeniyet seviyesinde bir dil haline getirerek, çevresel diplomasi alanında öncü bir ülke olmayı sürdürüyor.”

Türkiye’nin yürüttüğü çevre hareketlerinin küresel etkisine de değinen Güler, 2017-2023 yılları arasında yaklaşık 45 milyon ton atığın geri kazanıldığını, bu süreçte yaklaşık 3,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini ve ekonomik kazanç olarak yaklaşık 2 milyar TL’lik bir çıkar sağlandığını belirtti. Bu veriler, Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki kararlı duruşunu ve ekonomik katkılarını gözler önüne seriyor.

Sanat ve Kültürün Sürdürülebilirlikteki Gücü

Güler’in açıklamalarında öne çıkan başka bir önemli nokta ise sürdürülebilirliğin kültürel boyutuydu. Sanat, medya ve eğitim alanlarının, çevresel bilincin toplum genelinde kökleşmesinde kritik rol oynadığını vurgulayan Güler, özellikle Emine Erdoğan’ın katılımıyla açılan “Echoes” adlı çevre temalı sergiyi örnek gösterdi. Güler, bu serginin sanatın çevreyle ilişkisinde farkındalık yaratmada ne kadar etkili olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Echoes sergisi, sanatın doğa ve çevreyle bağlarını yeniden kurmaya yönelik güçlü bir adım. Bu tür kültürel projeler, sürdürülebilirliği toplumun kalıcı bir yaşam biçimi haline getirmede büyük bir araçtır.”

Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınma Vizyonu ve Uluslararası Liderliği

Bunun yanı sıra, BM’de 30 Mart’ın “Uluslararası Sıfır Atık Günü” olarak ilan edilmesi, yalnızca sembolik bir adım değil; aynı zamanda çevreye, gelecek nesillere ve evrensel insan haklarına duyulan güçlü bağlılığın göstergesidir. Bu özel gün, küresel toplumun sürdürülebilirlik ve çevre bilincini artırma yönündeki ortak taahhüdünü pekiştirmektedir.

Uluslararası platformlarda iletişim bilimci ve kültürel diplomasi uzmanı olarak tanınan Dr. Özgenur Reyhan Güler, BM’deki bu etkinlikte yaptığı açıklamalarla, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan kararlılığını ve küresel çevre politikalarındaki liderliğini gözler önüne serdi. Güler’in bu özel röportajı, Türkiye’nin çevre ve sürdürülebilirlik alanındaki vizyonunu uluslararası kamuoyuna aktarmada önemli bir belge niteliğindedir.

reklam