

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nde 4. Fazın Açılışı Yaklaşıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, sürdürülebilir ve sağlıklı bir çevre hedefi doğrultusunda yürüttüğü çalışmalar kapsamında, önemli bir adım daha atılıyor. Çiğli’de inşa edilen ve kent ekosistemine büyük katkılar sağlayacak olan İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4. fazı, 28 Nisan Pazartesi günü resmi olarak hizmete girecek. Bu yeni faz ile birlikte tesisin toplam kapasitesi önemli ölçüde artacak ve Körfez’in ekolojik durumu olumlu yönde etkilenecek.
İZSU Genel Müdürlüğü Körfez Ekoloji Danışma Kurulu Üyesi ve aynı zamanda İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı olan Dr. Işıkhan Güler, yaptığı açıklamada, tesisin her aşamasının etap etap devreye alındığını ve özellikle 4. fazın, günümüzün ihtiyaçlarına uygun kapasiteyi sağlayacağını vurguladı. “Çevre ve insan sağlığı açısından büyük önem taşıyan bu yatırım, İzmir’in nüfus artışına paralel olarak, atık su arıtma kapasitemizi %36 oranında artıracak,” diyerek, projenin kent yaşamına ve deniz ekosistemine sağlayacağı katkıları dile getirdi.
Arıtma Süreci ve Körfez Ekolojisine Katkıları
Güler, tesisin ileri biyolojik sistemde atık suyun fosfor, azot ve karbon gibi zararlı maddelerden arındırılmasını sağladığını belirtti. “Arıtılmamış atık su, Körfez’de ciddi kirliliklere yol açar ve deniz canlılarının yaşamını olumsuz etkiler. Ancak, Çiğli Artıma Tesisi’nden çıkan suyun ileri biyolojik yöntemlerle arıtılması, deniz yaşamını yeniden canlandırıyor ve kirletici organizmaların sayısını azaltıyor,” dedi.
Körfez Kirliliğinin Nedenleri ve Çözüm Yolları
Güler, Körfez’deki kirliliğin sadece arıtma tesisleriyle değil, aynı zamanda karasal kaynaklardan gelen kirlilikler ve bölgenin coğrafi yapısı ile bağlantılı olduğunu vurguladı. “Gediz Havzası’nda ciddi kirlilik sorunları mevcut. Bu durum, Körfez’e olan baskıyı artırıyor ve ekolojik dengeyi bozuyor. Bu nedenle, bütünsel bir yaklaşım şart.”
Yeni Projeler ve Çevresel Planlamalar
4. fazın devreye alınmasıyla birlikte, toplam arıtma kapasitesi günlük 605 bin metreküpten 820 bin metreküpe ulaşacak. Ayrıca, Körfez’in sirkülasyonunu artırmak amacıyla hazırlanmış olan derinleştirme ve sirkülasyon projeleri ise şu anda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ÇED onayı bekliyor. Güler, bu projelerin, Körfez’in doğal akışını yeniden sağlama ve su kalitesini artırma açısından büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Belediyenin Sorumlulukları ve Devletin Rolü
Güler, yaptığı açıklamada, “Körfezdeki ekolojik sorunun temel sorumluluğunun merkezi hükümette olduğunu, belediyelerin ise karasal altyapı ve kirleticilerden sorumlu olduğunu” belirtti. “Yasalar çerçevesinde görev dağılımı yapılmış olsa da, özellikle Gediz Havzası’ndaki kirliliğin denetlenmesi ve önlenmesi konusunda hızlı ve etkin adımlar atılması gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine düşeni yapıyor, ancak bakanlıkların da bu süreçte aktif rol alması şart.”
Geleceğe Yönelik Umut ve Ekolojik Dengenin Korunması
Güler, yakın gelecekte Çiğli Arıtma Tesisi’nin olumlu etkilerinin kendini göstereceğini ve Körfez’in ekolojik yapısında belirgin iyileşmeler olacağını belirtti. “Bu projeler, hem insan sağlığı hem de deniz yaşamı açısından büyük bir kazanım. İzmir’in sürdürülebilir ve sağlıklı bir çevrede yaşamını sürdürebilmesi için çalışmalarımız devam edecek.”