

Giriş
Son yıllarda ülkemizde doğum oranlarındaki düşüş, kadınların ortalama yaşının 35’in üzerine çıkması, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, sigara kullanımı ve obezitenin artmasıyla birlikte kadınsal hastalıkların görülme sıklığı hızla yükselmektedir. Bu durum, kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkilediği gibi, hastalıkların erken teşhis edilmesini de güçleştirmektedir. Birçok kadın, bu hastalıkların belirtilerini utanç veya utanma nedeniyle hekimlerine anlatmaktan çekinmekte, bu da tedavi sürecinin gecikmesine neden olmaktadır.
Acıbadem Kartal Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Murat Yassa ise bu konuda önemli uyarılarda bulunarak, kadınların sağlık sorunlarını gizlemeden hekimleriyle paylaşmaları gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü erken teşhis ve tedavi, hem yaşam kalitesinin artırılmasında hem de ciddi hastalıkların önlenmesinde büyük rol oynamaktadır.
En Sık Görülen 5 Kadınsal Hastalık ve Uyarılar
- Rahim Miyomları (Leiomyom)
Üreme çağındaki kadınların yaklaşık %20’sinde görülen, genellikle iyi huylu tümörler olan miyomlar, adet düzensizlikleri, aşırı kanama ve pelvik ağrılara sebep olabilmektedir. Rutin jinekolojik muayenelerle teşhis edilse de, birçok kadın düzenli kontroller yaptırmadığı için miyomlar büyük ve şikayetlere yol açacak seviyeye ulaşabilmektedir. Bu durum, kansızlık (anemi), kısırlık, düşük riski ve idrar ya da bağırsak fonksiyonlarında bozukluklara neden olabilmektedir.
Tedavi yaklaşımları: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve aşırı östrojen maruziyetinden kaçınmak miyomların gelişimini engelleyebilir veya büyümesini yavaşlatabilir. Miyomların tedavisinde, hastanın yaşına, miyomun büyüklüğüne ve semptomlara göre cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Günümüzde hormonal tedavilerin yan etkileri nedeniyle kullanımı azalmış olup, miyomların cerrahi olarak çıkarılması veya rahmin alınması en yaygın uygulamalardır. Küçük ve şikayet yaratmayan miyomlar ise takip edilerek, semptomlara yönelik geçici tedaviler uygulanabilir.
- Anormal Kanamalar
Üreme çağındaki kadınlarda sık görülen ve hormonal dengesizlikler, rahim polipleri, miyomlar, rahim duvarı kalınlaşması, polikistik over sendromu, enfeksiyonlar veya rahim kanseri gibi çeşitli nedenlere bağlı olabilen anormal kanamalar, özellikle menopoz sonrası veya uzun süredir devam eden düzensizliklerde acil hekime başvurmayı gerektirir. Gecikmeler, rahim kanseri gibi ciddi hastalıkların tanısında gecikmelere yol açabilir.
Tedavi yaklaşımları: Düzenli jinekolojik kontroller, sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü bu riski azaltabilir. Altta yatan nedene göre hormonal tedaviler, rahim içi girişimler (kürtaj vb.), miyom veya poliplerin cerrahi çıkarılması ve ileri vakalarda rahmin alınması gerekebilir. Günümüzde vNOTES adı verilen, tam kapalı ve minimal invaziv laparoskopik cerrahi yöntemleri, hem tıbbi hem de kozmetik avantajlar sunarak tedavi süreçlerini kolaylaştırmaktadır.
- İdrar Kaçırma
Her dört kadından birinde görülen, özellikle menopoz sonrası ve doğum yapmış kadınlarda sık rastlanan idrar kaçırma, pelvik taban kaslarının zayıflaması, vajinal doğumlar, obezite, kronik kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları, diyabet ve nörolojik hastalıklar gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Stres tipi (hapşırma, öksürme), sıkışma tipi (ani idrar hissi) ve karma tip gibi farklı formlarda ortaya çıkabilen bu sorun, kadınların sosyal yaşamını, cinsel hayatını ve psikolojik durumunu olumsuz etkileyebilir. Ayrıca özgüven kaybı, hijyen sorunları ve psikolojik stres de beraberinde gelir.
Tedavi yöntemleri: Kegel egzersizleri, kilo kontrolü ve yaşam tarzı değişiklikleri ile idrar kaçırma riski azaltılabilir. Ayrıca mesane eğitimi, ilaç tedavileri ve cerrahi müdahaleler de gerekebilir. Geç kalındığında ise, sürekli idrar sızıntısı, mesane enfeksiyonları ve böbrek fonksiyon bozuklukları gibi komplikasyonlar gelişebilir.
- Vajinal Genişleme
Toplumda utandırıcı bir sorun olarak görülen ve kadınların hekime başvurmasını engelleyen vajinal genişleme, genellikle doğum travmaları, yaşlanma, bağ dokularının zayıflaması ve östrojen seviyesinin düşmesi gibi nedenlerle ortaya çıkar. Çok sayıda doğum yapmış kadınlar ve menopoz sonrası dönemde bu sorun daha sık görülür. Ancak, erken teşhis edilerek uygun tedavi ile yaşam kalitesi ciddi anlamda korunabilir ve komplikasyonlar önlenebilir.
Tedavi yaklaşımları: Düzenli fiziksel aktivite, pelvik taban kaslarını güçlendiren egzersizler ve sağlıklı beslenme, vajinal dokuların esnekliğini korumada etkilidir. Ani kilo alımlarından kaçınmak ve yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir. Hafif vakalarda, pelvik taban egzersizleri, vajinal lazer uygulamaları ve hyaluronik asit dolguları kullanılabilir. İleri vakalarda ise, vajinal sıkılaştırma ameliyatları (perineoplasti, vajinoplasti) tercih edilir.
- Genital Sarkma (Pelvik Organ Prolapsusu)
Her üç kadından birinde görülen ve tedavi edilmediğinde vajinal kanserlere yol açabilen bu sorun, yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürür. Pelvik organların yer değiştirmesi, cinsel ilişkide ağrı, kanama, idrar kaçırma veya bağırsak hareketlerinde zorluk gibi sorunlara neden olur. Bu durumda, pelvik taban kaslarını güçlendiren egzersizler, kilo kontrolü ve kronik kabızlık veya öksürük gibi faktörlerin tedavisi ilk adımlar arasındadır. İleri evrelerde ise, cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Günümüzde, teknolojik ve tıp alanındaki gelişmeler sayesinde, minimal invaziv ve izsiz cerrahi yöntemler olan vNOTES, tedavi seçenekleri arasında öne çıkmaktadır. Bu yöntem, vajinal yoldan gerçekleştirilen ve tam kapalı cerrahi ile iyileşme sürecini kısaltan bir seçenektir, hem tıbbi hem de kozmetik açıdan avantajlar sunar.
Sonuç
Kadınların sağlık sorunlarını gizlememeleri, düzenli jinekolojik kontroller ve bilinçli yaşam tarzı ile kadınsal hastalıkların erken teşhisi mümkündür. Bu sayede, hem yaşam kalitesi artırılır hem de ciddi hastalıkların önüne geçilebilir. Unutulmamalıdır ki, sağlık ihmal edilmemeli ve uzman hekimlere zamanında başvurulmalıdır.