İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin besin güvenliği ve sürdürülebilir kırsal kalkınma için kurduğu Kırsal Çalışma Kümesi Tarım Besin Kurulu birinci toplantısını yaptı. İklim krizi, besin güvenliği ve tarımda genç nüfusun istihdamı üzere pek çok mevzuya dikkat çeken Lider Dr. Cemil Tugay, “Zamanla yarışıyoruz. Üç ya da beş sene içerisinde çok ağır besin krizlerinin, çevresel krizlerin olacağını görüyoruz. Kendimize yol haritası çizmemiz lazım. Daima birlikte farkındalıkla, ortak akılla o yolu yürümemiz lazım” dedi.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay’ın İzmir’in gelecek vizyonunu inşa edecek ve meselelerin bilimin ışığında çözülmesini sağlayacak çalışma kümeleri içinde yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Çalışma Kümesi Tarım Besin Kurulu, birinci toplantısını yaptı. İzmir Planlama Ajansı (İZPA) kolaylaştırıcılığında ve Ulusal Tarım Gıda Birliği (UTGB) iştirakiyle birinci buluşmasını “Kırsal Kalkınmada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Temel Hedefleri” başlığıyla düzenledi. Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, Kırsal Kalkınma Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Kurucu, İZPA Lideri Prof.Dr. Koray Velibeyoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin komitede yer alan daire liderleri, İZTARIM AŞ idaresi, UTGB içinden akademisyenler, iş dünyasının temsilcileri, çiftçiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
“Gençler sıhhatsiz besleniyor”
Toplantıda konuşan Lider Dr. Cemil Tugay, değişen iklim şartlarına, tarım alanında ortaya çıkacak düşüncelere dikkat çekerek “Nasıl besleneceğiz? Sağlıklı eserler üretilmesi, bunların insanlara sağlıklı bir formda ulaşması ile ilgili önemli bir sıkıntıyla yüz yüzeyiz. Şu anda gençler sıhhatsiz besleniyor. Besin güvenliğini, beslenmenin olması gereken taban koşullarını konuşan dahi yok. İzmir’de beşerler sağlıklı olmazsa bizim kent olarak bir şeyleri başarmamız mümkün değil. Ondan sonra yaptığımız yolların, parkların, kültür merkezlerinin hiçbir manası kalmıyor. İnsanların sağlıklı ve memnun olmasına gereksinimimiz var” halinde konuştu.
“Seyirci kalırsak şayet gelecek makus olacak”
İklim krizinin tesirleri, hakikat tarım siyasetleri, besin güvenliği üzere birçok mevzunun birlikte kıymetlendirilmesi gerektiğini söyleyen Lider Tugay, “Mevcut su kaynaklarını daha verimli kullanmamız lazım. İsrafı önlememiz lazım. Ne oldu da su artık kayboldu? Tarımı, gıdayı sudan da iklim kaidelerinden da ayıramazsınız. Daha kıymetli bir boyutuyla toplumsal yapıdan da ayıramazsınız. Köylere gittiğimizde genç görmüyoruz. Bu hususta biz kendimizi sorumlu hissediyoruz. Diyoruz ki burası bizim kentimiz. Buna seyirci kalırsak şayet gelecek berbat olacak. Sizlerle bir arada bu bahisler üzerinde çalışırsak yanlışsız yaptığımızdan emin oluruz. Bu işin samimiyetinden kuşkunuz olmasın. Sorun öylesine büyük ve kıymetli ki emsal yanılgıları yaparsak sonucu ağır olacak” dedi.
“Bu kentin bir kanaate muhtaçlığı var”
Başkan Tugay, kolektif çalışma şuuruna dikkat çekerek “Belediye liderlerinin zincirin halkaları üzere birebir doğrultuda çalışması için bu kentin bir kanaate muhtaçlığı var. Neyin hakikat olduğuna dair bütünsel, çok disiplinli bir iştirakçi yapıya gereksinim var. Bu kentin bir tarım ve besin kurulu olmalı. O tarım ve besin kurulu, buraya kim belediye başkanı olursa olsun onu karşısına almalı ve demeli ki; ‘Cemil Tugay bu projeyi başlattı, bunun devamında yapılması gereken hakikat şey budur’. Bu türlü bir anlayışı ortaya koyabilirsek, emekler boşa gitmez” tabirlerini kullandı.
“Bu çalışmanın Rönesans üzere bir şey olması lazım”
Başkan Tugay konuşmalarını şu tabirlerle sürdürdü: “Zamanla yarışıyoruz. Üç ya da beş sene içerisinde çok ağır besin krizlerinin, çevresel krizlerin olacağını görüyoruz. Çok değil. Bu mühlet içerisinde bir etap kaydetmemiz, kendimize de yol haritası çizmemiz, basamak kademe uygulamamız lazım. Bunu da yalnızca günlük politik hesapları olan insanların eline bırakamayacak kadar makûs bir durum yaşıyoruz. O nedenle hakikaten biraz birbirimize tutunmaya, inanmaya, dayanak olmaya muhtaçlığımız var. Daima bir arada farkındalıkla, ortak akılla yol çizme ve o yolu kararlılıkla yürümemiz lazım. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi ismine size kelam veriyorum; belediye bu çalışmanın çok uyumlu bir paydaşı olacak. Bu çalışmanın Rönesans üzere bir şey olması lazım.”
Velibeyoğlu: Yüzde yüz uyumlu
Bu çalışmaların İzmir’in geleceğine ışık tutacak 2074 vizyonunun değerli bir adımı olduğunu tabir eden İZPA Lideri Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, “Gelecek vizyonuyla ilgili geçen yıl 8 Kasım’da İzmir Vizyon 2074 Çerçeve Evrakı sürecini başlattık. Önümüzdeki yıl nisan ayında da tamamlayacağız. Bu yaptığımız toplantıların her birini köşe taşı üzere düşünmemiz gerekiyor. Bizim plan teknik tahlil çalışmalarında belirlemiş olduğumuz temel kesimler var. Bunlardan birisi tarım, başkası turizm. Liderimiz turizmle ilgili de uyum kurulu kurdu. İki toplantı yapıldı turizmle ilgili. Artık de sizlerle toplantı yapıyoruz. Hem tarımda hem turizmde iştirakçi yapılar oluşmaya başladı. Biz buna daha sonra konut, sanayi ve ticaret” ile devam edeceğiz. Velibeyoğlu, tüm yaklaşımların temelinde kentte yeterli olma halini destekleme niyetinin olduğunu da belirtti.
Kurucu: Büyükşehir’in kırsal kalkınmada dört ana gayesi var
“Kırsal Kalkınmada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Temel Hedefleri” ismiyle sunum yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Çalışma Kümesi Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Kurucu, “Yaptığımız çalışmalarla İzmir’in kırsalını inceledik. Türkiye’deki kırsal mahallelerin yüzde 3,7’si İzmir’de yer alıyor. Temel gayelerimizden birisi kırsaldaki genç nüfusu bu alanda tutmak. Fakat maalesef İzmir’deki kırsal mahallelerde yaşayanların yüzde 20’si 65 yaş üzeri. Günümüze kadar tabiatıyla oluşan ihtisaslaşmış eser bölgelerini ilçeler ayrıntısında çıkardık. Bunu ileride mahalle bazlı yapmayı planlıyoruz. İhtisas üretim alanlarının belirlenmesi üreticiye gerçek desteklemeler yapabilmek için değerli bir çalışmaydı. Kırsal kalkınmada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin temel gayeleri var. Bunlar dört çatı altında yer alıyor. Altında pek çok alt gaye var. Birincisi sürdürülebilir tarım, kesintisiz besin üretimi ve besine ulaşabilme. İkincisi kırsalda yaşayan genç nüfusun yerinde istihdamı. Üçüncüsü besin sıhhati garantisi. Dördüncüsü ise kırsalda gelişmişliğin dengelenmesi. Öncelikli projelerimiz var. Tüm tarımın hayvancılık dahil bir fotoğrafını çıkarmak istiyoruz. Sonra çiftçide işletme tahlilleri yapıp takviyeleri ona nazaran vereceğiz. Kooperatifçilikle ilgili eğitimler vereceğiz. Su kaynakları, sulama ve çevresel izleme sistemleri oluşturmak istiyoruz. Biz bunları yapabilmek için evvel kendimizde kurumsal yapıyı tekrar kurguladık ve çalışma kümesi oluşturduk. Sizlerin de dayanağıyla bu tekliflerimizi daima birlikte gerçekleştirmek istiyoruz” sözlerini kullandı.
Uysal: Makro siyasetlerden bağımsız değil
Ulusal Tarım Gıda Birliği’nin yol haritası ve maksadı hakkında sunum yapan Prof. Dr. Yaşar Uysal ise, “Tarımla, besinle, etrafla ilgili meselelerin tahlili, makro siyasetlerden, sektörel siyasetlerden, bölgesel siyasetlerden bağımsız değil. Yalnızca üreticiyi, ticaret kısmını baz alırsak olmaz, yalnızca sanayicileri alırsak da olmaz. Türkiye’de tarımın, besinin ve etrafın içinde bulunduğu problemlerin tek boyutlu bakış açısıyla çözülmesi mümkün değil. Biz diyoruz ki, tarımın ilgili tüm taraflarının bir ortaya gelmesi suretiyle ziraî kaynakların korunmasını sağlamak, tabiat ve ekolojik istikrarın korunmasını sağlamak lakin bunların sonucunda da besin egemenliği ve besin güvenliğini sağlamak değerli. Doğal ki maliyet kadar getiriyi de adil halde paylaşmak için çabalıyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
