İlhamını yaban hayvanlarının günlük hayatındaki enteresan ancak pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir hikaye kitabı: “Organik Cinayetler”
Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan tabiata yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı hikaye kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitapetiketiyle çıktı.
Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük hayatındaki farklı ancak pek de bilinmeyen olaylardan alan hikayeler içeriyor. Ne var ki, hikayelerin kahramanları kelam konusu hayvanlar değil, beşerler. Böylece hem tabiatla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu tabiattan alan cinayet hikayeleri ortaya çıkıyor.
Söz gelimi “Koş” isimli hikaye, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, kıyısı aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle aşikâr eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu öykü, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve başka yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da tekrar tıpkı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki hikayeler, emsal mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.
Kitabın müellifi Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, tabiata; bilhassa de yaban hayatına ilgi duyan çabucak herkesin ilgisini çekecek hikayeler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim tipi sevenleri çekecek pek çok öge da barındıran bir hikaye kitabı” açıklamasını yapıyor.
KİTAP İNFO:
Kitap ismi: Organik Cinayetler
Yazar ismi: Ozan Çakmakoğlu
Kitabın çeşidi: Öykü
Sayfa sayısı: 140 sayfa
Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
Ozan Çakmakoğlu Hakkında
1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli Yönetimler ve akabinde Kamu İdaresi kısımlarını bitirdikten sonra uzun müddet web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi süreç müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki birinci kaygı meskeni olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Akabinde İzmir Alsancak’ta kaygı temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.
Şu anda kurumsal bir firmada bilgi süreç sorumlusu olarak çalışıyor ve birebir vakitte A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sıhhat kısmı ikinci sınıfta okuyor.
Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek kaygı ve tansiyon literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu tarafa kaydırdı.
Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan vefatları sonucu ortaya çıkan, tabiattan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif nesneler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça kelam konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili tecrübelerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” isminde bir blogu var. Okçuluktan, tabiat yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
