Nükleer Santraller Doruğu – NPPES’te, ‘Nükleer Güç Finansmanı’ bahisli bir oturum gerçekleşti. Oturumda, önümüzdeki 20 yıl içinde nükleer güç alanındaki toplam global yatırım hacminin 10 trilyon ABD dolarını geçebileceğine dikkat çekildi ve nükleer santral projelerinin finansmanı için teklifler tartışıldı
Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından gerçekleştirilen 10. Nükleer Santraller Tepesi – NPPES’te, ‘Nükleer Güç Finansmanı’ bahisli değerli bir oturum düzenlendi. Sıfır karbon maksadına ulaşmak için ülkelerin güç karmalarında kıymetli bir rol oynayan nükleer güç yatırımlarının finansmanının nasıl sağlanabileceği tartışıldı.
Oturumun başkanlığını Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü (NNWI) Başkanı Tim Yeo üstlendi. Oturum konuşmacıları ortasında; IBNI – Memleketler arası Nükleer Altyapı Bankası Kurucusu ve Başkanı Daniel Dean, Pillsbury Winthrop Shaw Pittman Güç ve Doğal Kaynaklar Partneri Vincent Zabielski ve B1 Küme Danışmanlık Teknoloji ve Süreçler Yöneticisi Alexander Temkin yer aldı.
Nükleer güçte global yatırım hacmi 10 trilyon ABD Doları’nın üzerine çıkabilir
IBNI – Milletlerarası Nükleer Altyapı Bankası Kurucusu ve Başkanı Daniel Dean şunları söyledi: “2050 yılına kadar en az 1TW ek nükleer kapasiteye gereksinim duyulacak. Önümüzdeki 20 yıl içinde nükleer güç alanındaki toplam global yatırım hacmi 5 trilyon ABD Doları’nın üzerinde olacak. Hatta her şeyi hakikat yaparsak bu sayı 10 trilyon ABD Doları’nın üzerine de çıkabilir.”
Daniel Dean IBNI hakkında da şu bilgileri paylaştı: “IBNI’ın global nükleer kapasite artışını teşvik etme amaçları yaklaşık olarak; 2030 yılına kadar 20GW, 2035 yılına kadar 100GW ve 2040 yılına kadar da 600GW’ın üzerinde ek kapasite inşaatı yahut tamamlanmış proje formunda. IBNI, sonlu devlet finansmanı ve finansman kaynaklarının bittiği ve piyasa tabanlı finansmanın başladığı yer ortasındaki ‘boşlukları doldurmak’ için hizmet verecek. Banka, nükleer güce mahsus eşsiz finansman zorluklarını ele almak için finansmanın çok ötesine geçen çok boyutlu tahliller de sağlayacak. Bu tahliller ortasında şunlar yer alacak; öz kaynak, rekabetçi hibeler, ticari ve imtiyazlı krediler, garantiler, risk idaresi eserleri, danışmanlık hizmetleri ve global kaynak havuzlarına erişim. Ayrıyeten global talep birleştirme programları sağlayarak, riskin süratli bir biçimde azaltılmasını, ölçeklenmeyi ve ölçek ekonomileri aracılığıyla maliyetlerin düşürülmesini mümkün kılacak. 2050 yılı için belirlenen net sıfır emisyon gayesine ulaşmak için IBNI, hem mevcut hem de ileri nükleer teknolojilerin dünya çapında dağıtımını kolaylaştıracak, geniş bir iktisat yelpazesinde takviye verecek.”
Nükleer finans piyasası hayal gücünü genişletmeli
Pillsbury Winthrop Shaw Pittman Güç ve Doğal Kaynaklar Partneri Vincent Zabielski ise finansmanda yenilik muhtaçlığını vurgulayarak şunları söyledi: “Nükleer güç alanında öbür sanayilerdeki başarılı uygulamalardan ilham alan yeni finansal modellerin geliştirilmesi değerli. Büyük uçak filolarını finanse etmek için birçok yenilikçi yol geliştirmiş olan havacılık finans piyasası ile karşılaştırıldığında, nükleer finans piyasası biraz hayal gücünden mahrum görünüyor. Lakin piyasada değerli değişimler de var; klâsik, riskten kaçınan müşterilerden, giderek daha fazla pak nükleer güç talep eden dinamik teknoloji şirketleri var. Teknoloji devlerinin büyük yatırımları ve stratejik teşebbüsleri nükleer güce güçlü bir bağlılığı gösteriyor. Nükleer bölümde inovasyonu kolaylaştıran güçlü, uyarlanabilir düzenleyici çerçeveler ve hükümet takviyesinin kritik rolü devam ediyor.”
Güçlü hükümet dayanağı önemli
B1 Küme Danışmanlık Teknoloji ve Süreçler Yöneticisi Alexander Temkin ise nükleer güç santrali projelerinin milletlerarası standartlara uygun olması ve güçlü hükümet takviyesi alması gerekliliğinin kritik ehemmiyetini vurguladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
