Tüm yaz ekran kullanımı olan bir çocuğun hayatından teknolojik aletleri büsbütün çıkarmanın hakikat ve sağlıklı bir sistem olmayacağına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Ekran müddetini kademeli bir biçimde azaltırken, çocukların bu sürecin bir kısmını eğitici içeriklere ayırması sağlanmalı.” dedi. Çocuğun bu duruma reaksiyon gösterebileceğini, öfke ve hayal kırıklığı yaşayabileceğini de söz eden Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, bu durumda çocukla inatlaşılmamasını, sağlıklı bir irtibat kurulamıyorsa uzman yardımına başvurulmasını önerdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, okula dönüşte çocukların ekran müddetlerini tekrar düzenlerken dikkat edilmesi gereken noktalara değindi.
Ekran müddetlerini düzenlemek ve bu geçişi sağlıklı bir formda yönetebilmek önemli
Tatil devrinin çocuklar için sonların daha esnek olduğu, ekrana maruziyetin daha fazla olduğu bir süreç olduğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Bu nedenle okula dönüş periyodunda çocukların ekran müddetlerini düzenlemek ve bu geçişi sağlıklı bir biçimde yönetebilmek epey kıymet kazanıyor.” dedi.
Öncelikle amacı gerçek belirlemek gerektiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Tüm yaz ekran kullanımı olan bir çocuğun hayatından teknolojik aletleri büsbütün çıkarmak gerçek ve sağlıklı bir yol olmayacaktır. Maksat, çocukların dijital aygıtları istikrarlı ve sağlıklı bir formda kullanmalarını sağlamaktır.” halinde konuştu.
Ekran kısıtlaması yaparken çocuklara rol model olmak gerekiyor
Geçiş sürecinde bilhassa dikkat edilmesi gereken kimi noktalar olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, şöyle devam etti:
“Ekran müddetini kademeli bir biçimde azaltırken, çocukların bu sürecin bir kısmını eğitici içeriklere ayırması sağlanmalı. Çocuklara ekran kısıtlaması yaparken gerçek bir halde rol model olmak gerekiyor, aksi takdirde söylenen kelamlar ve davranışlar dengeli olmadığında çocukların kısıtlamalara uymama mümkünlüğü artabilir. Okul sonrası konut ödevleri, kitap okuma üzere rutinlere yer açmak da ekran mühletinin yerini alacaktır.”
Rutinler istikrarlı ve esnek olmalı
Rutinlerin, çocuklara bir çerçeve çizdiğini ve ne vakit ne yapacağını bilmelerini sağladığına değinen Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Rutinler çocukların zamanı nasıl yöneteceklerini bilmelerine yardımcı olur. Belli bir rutine bağlı kalmak tıpkı vakitte çocuklara sorumluluk hissini da aşılar. Ne vakit ekran kullanabileceğini ne vakit kullanamayacağını bilmek çocukların rutinlere bağlı kalmasını sağlayarak dijital aygıtların çok kullanımını önler.” dedi.
Bu rutinlerin istikrarlı ve esnek olması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Sorumluluklarını yerine getirdikten sonra gerektiğinde değişikliklere müsaade verilmeli. Ekran müddeti çocuğun yaşına ve muhtaçlığına uygun olarak belirlenmeli. Yemek ve uyku öncesi bir saat üzere makul vakit diliminde ekran kullanımını yasaklamak yararlı olabilir. Ders çalışma ortalarında ekran kullanımının sınırlanması dikkatini sürdürebilmesi ve ders motivasyonunun bozulmaması açısından değerlidir.” halinde konuştu.
Anlaşmazlıklar inatlaşmayla değil, irtibatla çözülmeli
Rutin oluştururken çocuğun görüşlerini almanın, rutini çocukla bir arada hazırlamanın çocuğun rutine ahengini kolaylaştıracağını belirten Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Buna karşın direnç göstermeleri mümkündür. Bu durumun aile içinde bir çatışmaya neden olmamasına itina göstermek hem ebeveyn çocuk ilgisini korur hem de çocuğun başka rutinlerine olan ahengini sürdürme konusunda yardımcı olur. Uyuşmazlık yaşandığı durumlarda inatlaşmak yerine açık bir formda irtibat kurmak ve nedenlerini anlatıyor olmak değerlidir ve muhtemel krizler açısından önleyici olabilir.” dedi.
Dijital kısıtlama önemli uyuşmazlıklara neden oluyorsa profesyonel yardım alınmalı
Ekran kısıtlaması uygularken alternatif aktivite seçenekleri sunmanın çocukların direncini kırabileceğini lisana getiren Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Ailecek geçirilecek keyifli vakitler yahut çocuğun hoşlandığı etkinliklere yönlendirmek güzellerine gidebilecek bir seçenek olabilir. Çocukların dijital kısıtlamalara uyması için ‘bir saatlik ekran mühleti için bir saatlik fizikî aktivite yapmalısın’ üzere kolay kurallar koyulabilir bu durum hem direnci kırar hem de ekran kullanımını kısıtlar.” dedi.
Kısıtlamalar nedeniyle çocukların hayal kırıklığı yahut öfke hissedebileceklerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu hislerini tabir etmelerine müsaade vermek ve onlara duygusal dayanak sağlamak, kısıtlamaların neden olduğu gerilimin azalmasına yardımcı olabilir. Şayet dijital kısıtlamalar konusunda önemli uyuşmazlıklar yaşanıyorsa yahut çocuklar kısıtlamalara karşı çok güçlü direnç gösteriyorsa, bir çocuk psikoloğu yahut danışmandan yardım almak yararlı olabilir. Değerli olan, sürecin empati ve işbirliği ile yönetilmesidir.
Çocukların dijital aygıtları öğrenme ve yaratıcılık emelli kullanması teknolojiden en düzgün formda faydalanmalarını sağlar. Bunu yaparken cümbüş ve eğitim ortasında istikrar kurmak kıymetlidir. Çocukların yaşlarına ve ilgi alanlarına nazaran eğitici uygulama ve oyunlar seçilebilir bu durum matematik, lisan ve bilim üzere hususları eğlenceli bir halde öğrenmelerini ve ilgilerini arttırmayı sağlayabilir. Fotoğraf yapma, müzik oluşturma, animasyon yapma uygulamaları çocukların hayal güçlerini kullanmalarına imkan verir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
