Okullardaki paklık çalışanı eksikliğinin yol açtığı hijyen problemlerine işaret eden Aile Hekimliği Anabilim Kısmı Lideri Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, “Bu durumun kısa vadeli tesiri, çocukların daha sık hastalanmaları formunda karşımıza çıkar. Uzun vadeli tesirlerden birisi desık hastalanmanın çocukların büyüme ve gelişmelerinde yavaşlamaya yol açmasıdır.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Kolu Lideri Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, okullarda hijyen konusunu kıymetlendirdi.
Sağlıklı okul ortamları, sağlıklı çocuklar yetiştirme açısından önemli!
“Sağlıklı okul ortamları, çocuklarımızı daha sağlıklı yetiştirebilmemiz açısından değerlidir.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, “Çevre sıhhati açısından kıymetli bir ihtiyaç çöpler, besin artıkları üzere katı atıkların, ayrıyeten lavabo ve tuvaletlerde oluşan sıvı atıkların uzaklaştırılarak zararsızlaştırılmasıdır. Buna ek olarak taban, masa, cam üzere yüzeylerin tertipli silinerek toz ve kir birikimi önlenmelidir.” dedi.
Okullar süratle kirleniyor…
Çocuklarımızın saatlerce ağır kalabalıklar halinde vakit geçirdikleri okulların süratle kirlendiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, “Tuvalet ve lavaboların yanı sıra, çocukların yemek, atıştırmalık, çeşitli içecekler tüketmeleri de okulu kirletiyor. Tekrar öksürme, hapşırma üzere yollarla yüzeyler kirleniyor. Gereğince temizlenmeyen ortamlar, hastalık yapan mikroorganizmalar ve bunları taşıyan fare, sinek, böcek üzere vektörlere sınırsız besin sağlayarak, denetimsiz çoğalmalarına neden oluyor. Yüzeyleri kaplayan tozlar da bu mikroorganizmaları taşıyarak, insanlara basitçe bulaştırabiliyor.” diye konuştu.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmada hijyen çok kritik ehemmiyete sahip…
“Hijyen, bulaşıcı hastalıklardan korunmada çok kritik bir ehemmiyete sahiptir. Asırlarca insanlığa büyük ziyan vermiş olan bulaşıcı hastalık salgınlarının önlenmesi, aşı, antibiyotik üzere tıbbi uygulamaların yanında kentlerdeki artan hijyen seviyesi ile de sağlanabilmiştir.” formunda konuşan Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, şöyle devam etti:
“Hijyen problemleri, teneffüs yolu hastalıkları, ishaller üzere sıhhat sıkıntılarının daha sık ve yaygın oluşmasına yol açar. Hijyen sıkıntıları süreklilik kazanırsa, kolera, tifo, dizanteri üzere hastalıkların salgın yapması beklenebilir. Bu hastalıkların sık ve yaygın görülmesi, okula devamsızlıkların artmasına yol açacaktır. Sık hastalanma, çocukların büyüme ve gelişmesini yavaşlatabilir.”
Düzensiz ve kirli bir ortamda ise kendimizi huzursuz hissederiz!
Temizliğin insanların âlâ olma halini desteklediğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, “Psikolojik istikametten nizamlı, pak bir etrafta kendimizi yeterli, memnun hissederiz. Böylelikle işimize daha yeterli konsantre olabiliriz. Sistemsiz ve kirli bir ortamda ise kendimizi huzursuz hissederiz. Dikkatimiz dağılır, gücümüz azalır. Yaptığımız işe odaklanma problemleri yaşarız. Hem işimizde başarısız oluruz hem de kaza riskimiz artar. Bunlar da mutsuzluğumuzu artırır.” halinde konuştu.
Dağınık ve kirli okullar çocukların okula bağlılığını azaltıyor!
Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, okullarda paklığın değerine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Dağınık ve kirli okullar çocukların okula bağlılığını azaltır, akademik muvaffakiyetlerini düşürür. Paklık işçisi eksikliği, okullarda hijyen meselelerine yol açar. Bu durumun kısa vadeli tesiri, çocukların daha sık hastalanmaları biçiminde karşımıza çıkar. Uzun vadeli tesirlerden birisi, sık hastalanmanın çocukların büyüme ve gelişmelerinde yavaşlamaya yol açmasıdır.”
Çevrenin sağlıklı ve sistemli olması, hayat kalitesini artırıyor
Günümüzde hayat kalitesinin ehemmiyet kazandığını, etrafın sağlıklı ve nizamlı olmasının, ömür kalitesini artıran ögelerin başlıcalarından olduğunu tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, “Uzun vadeli bir öteki tesir çocukların okula bağlılığının zayıflayarak akademik muvaffakiyetlerinin düşmesi biçiminde karşımıza çıkar. Dünyada medeniyetin gelişmesi, kentsel alanda hijyen seviyesinin yükselmesini de sağlamıştır. Böylelikle paklık, medeniyetin ve sorumluluk sahibi toplumların simgelerinden birisi haline gelmiştir. Kirli ve dağınık okulların öteki bir uzun vadeli tesiri, çocukların şahsî gelişiminde olumsuz rol model oluşturmasıdır.” dedi.
Okullarda hijyen için çocuklar ne yapabilir?
Çocukların okullarda hijyen için neler yapabileceğine de vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Öncelikle çocukların şahsî hijyen alışkanlıkları geliştirilmelidir. Tuvalet sonrası, yemek öncesi ve sonrası ellerini su ve sabunla yıkamaları, bunun mümkün olamadığı durumlarda ıslak havluyla temizlenmeleri önerilir. Okuldan gelince de giysilerini değiştirmeleri ve ellerini, yüzünü yıkamaları uygun olacaktır. Okulların hijyen seviyesi yetersiz bulunuyorsa okul giysilerinin daha sık yıkanması ve okul çantalarının konuta girişte silinmesi üzere tedbirler de önerilebilir. Alkol içeren kolonya ve el dezenfektanı üzere sıvıların sık kullanılması ciltte kurumaya yol açabilir. Ayrıyeten bu çeşit sıvıların kazayla içilmesi üzere problemler da gündeme gelebilir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
