Şirket, global ve lokal ekonomik aksiliklerin devam ettiği 3. çeyrekte operasyonel verimliliği ve bilanço disiplinini önceliklendirmeye devam ederken, stratejik öncelik olarak belirlediği yine yapılanma adımlarında da değerli ilerlemeler kaydetti. Bu kapsamda; Boya Kümesi iştiraklerinin kısmi bölünme sürecinin başlatılması, Polisan Hellas’ta üretimin durdurulması, faaliyet masraflarının azaltılması ve finansal borçların yapılandırılması bu yılın birinci dokuz ayında öne çıkan başlıklar oldu.
Polisan Holding’in Boya Kümesi iştiraklerinin kısmi bölünme yoluyla yeni kurulan Marmara Holding A.Ş.’ye devranı süreci tamamlandı.
Kısmi bölünme süreci kapsamında; 29.08.2025 tarihinde gerçekleştirilen Polisan Holding’in Harikulâde Genel Konsey toplantısında alınan kararlar çerçevesinde, Marmara Holding A.Ş.’nin kuruluşu 10.09.2025 tarihinde tescil edildi. Polisan Holding A.Ş.’nin Rohm and Haas Kimyasal Eserler Üretim Dağıtım ve Ticaret A.Ş. ile Polisan Kansai Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de sahip olduğu iştirak hisseleri Marmara Holding A.Ş.’ye devredildi. Marmara Holding, 16.09.2025 tarihinden itibaren MARMR koduyla Borsa İstanbul’da süreç görmeye de başladı.
Hellas hisselerinin periyodu için görüşmeler devam ederken, operasyonel ziyanlarının konsolide finansal tablolar üzerindeki tesirini azaltmak ismine faaliyetler durduruldu ve faaliyet masrafları en düşük düzeye indirildi.
Polisan Hellas tarafında ise faaliyet ziyanlarının konsolide finansal tablolar üzerindeki tesirini azaltmak ismine Haziran ayında faaliyetlerin durdurulmasına karar verilmişti. 3. Çeyrekte ise operasyonel maliyetler en düşük düzeye indirilirken, şirketin finansal borçları gerçekleştirilen sermaye artırımı yoluyla kapatıldı. Hellas hisselerinin satışı için potansiyel alıcılarla görüşmeler ise devam etmekte.
Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler, finansal sonuçlara ait genel değerlendirmesinde şu tabirleri kullandı:
“2025’in üçüncü çeyreğinde global ve mahallî ekonomik belirsizlikler tesirini sürdürdü. Bilhassa Avrupa kimya endüstrinde zayıf talep, yüksek güç maliyetleri ve düşük kapasite kullanımı kesimde rekabet şartlarını zorlaştırırken, Türkiye’de iç talepteki zayıflama ve finansman maliyetlerindeki artış sanayi üretimi üzerinde baskı oluşturmaya devam etti. Kur tarafında görece bir istikrar görülse de, kur-enflasyon makasının daralmış lakin şimdi kapanmamış olması, ihracatçı dallar açısından baskı yaratmayı sürdürüyor. Tüm bu şartlar altında, mali disiplinimizi koruyarak operasyonel verimliliğimizi artırmaya ve stratejik önceliklerimize odaklanmaya devam ettik.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
