Prof. Dr. Havva Kök Arslan: “Suikastın art planında Trump’ın seçimden çekilmesini sağlamak olabilir. Lakin suikastın başarısız olması, durumu bilakis çevirerek Trump’ın oylarını artıracağı neredeyse kesin olarak düşünülebilir.”
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Milletlerarası Münasebetler (İngilizce) Kısım Lideri Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Amerika Birleşik Devletleri’nin 45’inci başkanı ve başkan adayı Donald Trump’a yönelik suikast teşebbüsünü kıymetlendirdi.
İçinde bulunduğumuz konjonktür epey hassas
Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Donald Trump’a yönelik suikast teşebbüsünün, 14 Temmuz’da Pennsylvania’daki bir kampanya mitinginde gerçekleştiğini hatırlatarak, “Dünyada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde siyasetçilere yönelik suikast teşebbüsleri daha evvel de yaşandı, fakat içinde bulunduğumuz konjonktür hayli hassas. Biraz geriye gidersek 15 Mayıs 2024’te Slovakya’nın Handlová kentinde Juraj Cintula, ülkenin Başbakanı Robert Fico’yu vurmaya çalışmıştı. İki ay sonra emsal bir olay bu defa Amerika’da gerçekleşti. 20 yaşındaki bir Pennsylvania sakini olan Thomas Matthew Crooks, Beyaz Saray’da seçim yarışında olan Amerikan eski liderine yönelik suikast gerçekleştirdi.” dedi.
Trump ve Fico’nun ortak noktası Ukrayna…
İki olayı karşılaştıran Prof. Dr. Havva Kök Arslan, şunları lisana getirdi:
“Trump ve Fico’nun ortak noktasının Ukrayna, daha doğrusu kamusal alanda çatışmanın devamına karşı çıkmaları olduğunu görürüz. Bratislava, Bakanlar Şurası’nın değişmesinden sonra Kiev’e silah tedarikini durdurdu ve Fico, Doğu Avrupa ülkesinin Kuzey Atlantik İttifakı’na girmesine etkin olarak karşı çıkıyor. Öte yandan Trump, sık sık savaşı derhal durdurmaya hazır olduğunu ve danışmanlarının düşmanlıkların sona ermesine yardımcı olabilecek birinci teşebbüsleri hazırladığını söylüyor. Bununla birlikte, Batı ana akımında, bu beşerler ekseriyetle tehlikeli siyasetçiler olarak tasvir edilir. Bazen Batı demokrasisine ziyan verebilecek bir tıp otokrat olarak bile konuşuluyorlar. Lakin, sırf Rusya Federasyonu ile NATO ortasında tam teşekküllü bir çatışmaya dönüşebilecek Ukrayna krizinin devamını savunanlar için tehlikelidirler.”
Uzun menzilli füzelerin 2026’da Almanya’da konuşlandırılması…
Rusya, Çin, Hindistan yahut başka Batılı olmayan ülkelerin liderliğinin savaş istemediğini söz eden Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Washington’da 11 Temmuz’da sona eren NATO doruğu sırasında ABD ve Almanya, Avrupa’da halihazırda konuşlandırılanlardan çok daha uzun menzilli füzelerin 2026’da Almanya’da konuşlandırılmasına ait ortak bir bildiri yayımladı. 6 km menzilli SM-370 çok amaçlı, konvansiyonel yahut nükleer savaş başlığı taşıyabilen 1250 ila 2500 km menzilli Tomahawk seyir füzeleri ve şimdi test basamağında olan hipersonik füzelerden bahsediyoruz. Tepeden sonra Rusya Savunma Bakanı Andrei Belousov’un ABD’deki mevkidaşı Lloyd Austin ile bir telefon görüşmesi yapması dikkat caziptir. Ayrıntıları açıklanmadı, fakat Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında ‘güvenlik tehditlerinin önlenmesi ve mümkün tırmanma riskinin azaltılması konusunun tartışıldığı’ belirtildi.” formunda mevzuyu kıymetlendirdi.
Küresel bir savaşın eşiğindeki seçim…
“Küresel bir savaşın eşiğinde olduğumuz bu türlü bir konjonktürde Kasım 2024 seçimleri yalnızca ABD için değil tüm dünya için kritik bir süreç.” diyen Arslan, şunları da kaydetti:
“Demokratlar Biden’ın adaylıktan çekilmesi gerektiği konusunda ısrarcılar; lakin Biden tarafından bu tarafta bir adım şimdi atılmadı. Biden’ın sıhhati göz önüne alındığında Trump karşısında zayıf bir aday. Şayet Biden çekilmezse Trump’ın seçim sürecinin dışına itilmesi Demokratların lehine bir durum oluşturur. Bu açıdan bakıldığında suikastın art planında Trump’ın seçimden çekilmesini sağlamak olabilir. Lakin suikastın başarısız olması, durumu aksine çevirerek Trump’ın oylarını artıracağı neredeyse kesin olarak düşünülebilir.”
ABD seçimi ve 3. Dünya Savaşı söylemleri…
Prof. Dr. Havva Kök Arslan, 3. Dünya Savaşı telaffuzlarına de işaret ederek, “Önümüzdeki Amerikan seçimlerinin III. Dünya Savaşı telaffuzlarının ne istikamette şekilleneceğinde de belirleyici olacağını öngörebiliriz. Amerikan silah sanayiinin doğrudan desteklediği Demokratların lideri Biden’ın sert dış siyasetine karşılık Trump’ın ölçülü dış siyaseti memleketler arası bağlantılara de tesir edecektir. Bu bağlamda Biden’ın seçimleri kazanması durumunda global rekabette telaffuzlar daha da sertleşebilir. Suikast teşebbüsünün Trump’ın talihini arttırdığı dikkate alındığında global savaş riskinin değişmesine katkısı olacağını da öngörebiliriz.” biçiminde kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
