

Soru:
Sayın Başkan, Paskalya ateşkesi sona erdi mi? Bunu nasıl değerlendirirsiniz? Şu anki durum nedir? Ateşkesten sonra çatışmalar yeniden başladı mı?
Vladimir Putin:
Başta söylediğimiz gibi, çatışmalar yeniden başladı. Biz her zaman barışçıl çözümlere kapı aramaya ve ateşkes girişimlerine büyük önem verdik. Özellikle kutsal Paskalya döneminde, tüm Hristiyanlar için büyük anlam taşıyan bu zaman dilinde, barışa olan özlemimizi göstermiş olduk. Bu dönem, Katolikler, Protestanlar ve Ortodokslar dahil olmak üzere tüm Hristiyan toplulukları için birlik ve umut zamanıdır.
Ancak, her ne kadar barışa olan inancımızı dile getirsek de, ne yazık ki karşı tarafın tutumu buna uygun değil. İlk etapta, barış taleplerimize olumsuz yanıt verdiler ve bu da bizim için hayal kırıklığı oldu. Kiev rejiminin temsilcileri, teklifimizin insanların kaderi ve yaşamıyla adeta oynandığını iddia ederek, bu girişimi reddettiler. Ancak, daha akıllı ve uluslararası destekli aktörlerin devreye girmesiyle, bu teklifin kaybeden değil, kazanan tarafın biz olacağı görüldü. Bu gelişmeler, Kiev yönetiminin zaman zaman dikkatleri başka yöne çekmeye çalışması ve çatışma çerçevesini genişletmeye yönelik girişimleriyle de kendini gösteriyor.
Biz, her zaman olduğu gibi, dikkat ve titizlikle durumu analiz ediyoruz. Genelkurmay Başkanı ile yaptığımız görüşmede de belirttiğim gibi, Paskalya ateşkesinin nasıl sonuçlanacağına dair gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Çatışma etkinliğinde zaman zaman azalma olsa da, şu anda toplamda yaklaşık 4900 ihlal gerçekleşti. Bunların içinde saldırılar, insansız hava araçlarıyla yapılan girişimler ve topçu ateşleri bulunuyor. Bu sayılar, düşüş trendine rağmen, yine de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Sivil altyapıya yapılacak saldırılar konusunda ise dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin, Sumy Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen saldırı, sivil bir tesis olsa da, orada suç işlemiş kişiler ödüllendirilmiş ve bu saldırı onların cezalandırılması amacıyla gerçekleşmiştir. Bu gibi örneklerde, sivillerin ve sivil altyapının askeri amaçlar için kullanılmasının, çatışmanın karmaşık ve hassas doğasını gösterdiğine inanıyoruz.
Benzer şekilde, Odessa bölgesinde gerçekleştirilen saldırı, sivil yerleşim alanlarına yönelik olsa da, askeri amaçlarla kullanıldığı ve yeni füze sistemlerinin test edildiği bilgisiyle, bu saldırı da meşru bir askeri operasyon sayılabilir. Tüm bu olayların dikkatle incelenmesi ve gerekirse ikili diyalog yoluyla çözüme ulaşılması gerektiğine inanıyoruz. Bu süreçte, her detay göz önünde bulundurulmalı ve en doğru kararlar alınmalıdır.
Soru:
Vatikan’dan gelen ve Papa Francis’in vefatıyla ilgili üzücü haber hakkında ne düşünüyorsunuz? Kendisiyle birçok kez görüştünüz ve karşılıklı saygı çerçevesinde ilişkiler kurdunuz. Taziye mesajınızın ötesinde eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Vladimir Putin:
Evet, gerçekten de Papa Francis’in vefatı, dünya için büyük bir kayıp. Kendisi, Rusya’ya ve Rus halkına karşı son derece yapıcı ve olumlu bir yaklaşım sergilemiş, barış ve insanlık adına önemli adımlar atmış bir figürdü. Kendisiyle çeşitli platformlarda defalarca görüşme fırsatı bulduk ve iletişim kurduk. Bu ilişkilerimizde, onun hoşgörülü, anlayışlı ve barışçıl tutumu her zaman takdir edilmiştir.
Bir kez daha vurgulamak isterim ki, Papa Francis, sadece Katolikler için değil, tüm dünya için, özellikle de Hristiyan toplumu için büyük bir figürdü. Onun, Paskalya döneminde hayatını kaydetmesi, inançlar arasında derin bir bağ ve anlam taşır. Bize göre, Tanrı bazen insanları, özellikle de önemli dini figürleri, özel zamanlarda yanına çağırır. Bu, onların insanlara büyük iyilikler yaptığı ve yaşamlarının boşuna olmadığına işaret eder. Papa, sadece kendi cemaatine değil, tüm dünyaya sevgi ve barış mesajlarıyla büyük katkılar sağlamıştır. Tüm bu nedenlerle, kendisinin hatırasını saygıyla anıyor ve ailesine, dostlarına ve inananlara en içten taziyelerimizi iletiyoruz.
Soru:
Avrupa yetkililerinin 9 Mayıs’ta Moskova ziyareti planlayan liderlere yönelik tehditleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tehditler kabul edilebilir mi?
Vladimir Putin:
Tehditlerin anlam kazanabilmesi için, elinizde bu tehditleri uygulamaya koyacak güç ve araçlar olmalı. Ayrıca, bu araçların kullanılmaya hazır olması gerekir. Peki, Avrupa’da böyle güçlere sahip olanlar var mı? Bu konuda şüphelerim var. Eğer, arkasında belli ülkelerin ve uluslararası güçlerin olmasına rağmen, bu güçler henüz savaşma kapasitesine ulaşmamışsa veya niyetleri bu değilse, o zaman bu tehdidin ciddiyeti sorgulanabilir. Ayrıca, “savaş son Ukraynalıya kadar sürmeli” şeklinde sözler sarf eden ülkelerin, gerçekten bu inançla hareket edip etmediklerini, akıllarını kullanıp kullanmadıklarını da düşünmek gerek.
Ancak, bana göre, Moskova’ya gelmek isteyenler, bu tehditlerden güç alıp korkmak yerine, cesurca hareket edenlerdir. Özellikle, Nazizm’e karşı mücadele eden ve hayatını feda eden insanların anısını yaşatmak için gelenler, büyük bir saygı görmelidir. Onlara yöneltilen tehditler, kabul edilemez ve saygısızca bir tutumdur. Bu ziyaretlerin amacı, iletişimi güçlendirmek ve barışa katkıda bulunmaktır ve hiçbir şekilde tehditlerle engellenmemelidir. Dünya barışını ve uluslararası saygıyı korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Kaynak: BYZHA – Beyaz Haber Ajansı