reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz’dan Imposter Sendromu Hakkında Derinlemesine Bilgi

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz’dan Imposter Sendromu hakkında kapsamlı bilgiler ve etkili çözüm önerileri.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz’dan Imposter Sendromu Hakkında Derinlemesine Bilgi
reklam

Imposter Sendromu Nedir ve Kimlerde Daha Çok Görülür?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, başarılarına rağmen kendini yetersiz ve sahtekâr gibi hissetmeye neden olan imposter sendromunun kökenleri, belirtileri ve bu durumla başa çıkma yollarını detaylı bir şekilde açıkladı. Bu durum, özellikle yüksek başarı ve mükemmeliyetçilik eğilimleri olan bireylerde daha sık görülmekte olup, kişinin kendine olan güvenini ciddi biçimde sarsabilmektedir.

Kişiler başarılarının dış etkenlere bağlı olduğunu düşünür! Imposter sendromunun temelinde, bireylerin kendi yeteneklerine ve başarılarına güven duymamak, aksine bu başarıları şansa veya dış faktörlere bağlama eğilimi yer alır. Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Temelinde, bireyin kendine yönelik derin şüphe ve güvensizlik yatmakta olup, aslında başkalarının kendisi hakkında olumlu düşündükleri kadar iyi veya yeterli olmadıklarına dair kuvvetli bir inanç hakimdir” diyerek, bu olgunun psikolojik yapıya etkisini vurguladı.

İmposter Sendromunun Belirtileri ve Karakteristik Özellikleri

Bu sendromu yaşayan bireyler, başarılarını ve yeteneklerini küçümser; bunların kendi çabalarıyla değil, şans veya dış etkenlerin eseri olduğunu düşünürler. Ayrıca, diğer insanların kendileri hakkında yaptıkları olumlu yorumları abartılı ve yersiz bulup, rahatsızlık duyarlar. Bu kişiler, “fiyasko ortaya çıkacak” korkusuyla sürekli suçluluk ve endişe hissederler. Başarılarıyla gururlanmak yerine, memnuniyetsizlik ve tatminsizlik duyguları eşlik eder. Kendileriyle ilgili olumlu durumları değersizleştirirken, hataları ve olumsuz gelişmeleri büyüterek, aşırı eleştirel bir bakış açısı benimserler. Bu tutum, özsaygılarını olumsuz etkiler ve gelişen olumsuz döngü kişiyi daha fazla yetersizlik ve endişeye iter.

Mükemmeliyetçilik ve Sosyal Medya’nın Rolü

İmposter sendromunun daha çok mükemmeliyetçi kişilerde tetiklenme olasılığı yüksektir. Bu kişiler, yüksek hedefler belirler ve en ufak bir hata karşısında kendilerini ciddi biçimde eleştirirler. Ayrıca, sosyal medyanın hayatımıza hızla entegre olması, başarı ve mutluluk tablolarını sürekli gözler önüne sererek, kişinin kendisini diğerleriyle kıyaslamasına neden olur. Günümüzde sosyal medyada paylaşılan başarı öyküleri ve yaşam tarzları, gerçeklikten uzak, idealize edilmiş görüntüler sunar. Bu durum, bireylerin kendi yaşamlarındaki eksiklikleri ve yetersizlikleri daha da fark etmesine yol açar ve imposter sendromunu güçlendirir. Toplumsal baskılar ve sürekli “daha fazlasını yapmalısın” söylemleri, bu sendromu pekiştiren önemli unsurlardandır.

Sessiz Çalışan ve Kendini Gizleyen Bireyler

İmposter sendromu yaşayan kişiler, genellikle başarılı olmalarına rağmen, içsel korkuları ve yetersizlik duyguları nedeniyle görünür olmaktan kaçınırlar. İş hayatında terfi veya yeni sorumluluklar almaktan çekinirler; hata yapma korkusu, onları risk almaktan alıkoyar. Bu kişiler, başarılarını içselleştiremedikleri için, sürekli “Yeterince iyi değilim, başarısız olabilirim” endişesiyle hareket ederler. Çoğu zaman, başkalarının takdirine ihtiyaç duyarlar ancak içten içe, bunun hak edilmediğine inanırlar. Bu durum, performanslarını olumsuz etkiler ve kariyer yolunda görünmez duvarlar örer. Yetersizlik ve mükemmeliyetçilik baskısı, stres seviyelerini artırır ve başarılarını gölgeleyerek, ilerlemelerini engeller.

İmposter Sendromu ile Mücadele Yolları

Bu sendromla başa çıkmanın temelinde, uzun vadeli bir özgüven inşası yer alır. Kendini kabul etmek, hataları normal karşılamak ve iç sesimize karşı farkındalık geliştirmek ilk adımlardır. Uzmanlar, ölçülebilir ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, ilerlemeyi düzenli takip etmek ve başarıları kutlamak gibi stratejilerin, yetersizlik duygusunu hafifletmeye katkı sağladığını belirtmektedir. Ayrıca, iş ortamlarında açık iletişim kurmak, duyguları paylaşmak ve destekleyici bir çevre oluşturmak, yalnızlık hissini azaltır ve kendine güveni artırır. Risk almak, yeni deneyimlere açık olmak ve başarılar üzerinde farkındalık oluşturmak da, özsaygıyı güçlendiren önemli unsurlardandır.

İmposter Sendromunun Farkında Olmak ve Profesyonel Destek Almak

Bu sendromun ciddi sonuçlar doğurabileceğini ve göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “İlk adım, bu durumu tanımak ve fark etmektir” diyerek, şunları ekledi: “Kendi sınırlarına karşı şüpheyle yaklaşmak her zaman sağlıklı değildir. Eğer bu belirtiler süreğenlik arz ediyorsa ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek almak önemlidir.”

Sonuç olarak, imposter sendromuyla mücadele, kendine olan güveni artırmak, gerçekçi hedefler koymak ve duygusal zekayı geliştirmekle mümkündür. Bu süreçte, kendini kabul etmek ve içsel eleştiriyi yönetmek, sağlıklı bir psikolojik yapıya ulaşmanın anahtarlarıdır.

reklam