Yaz aylarının gelmesiyle birlikte, günlük sıvı alımının ne kadar olması gerektiği sorusu tekrar gündeme geldi. Lakin bu sorunun herkes için geçerli, net bir yanıtı olmadığını belirtmek gerekiyor. Günlük su tüketimi; kişinin yaşı, cinsiyeti, aktivite seviyesi, çevresel faktörler, kronik hastalıkları ve kullandığı ilaçlara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Özellikle kronik hastalığı bulunan bireylerin alması gereken sıvı ölçüsü konusunda kesinlikle hekimlerine müracaatları ve kendilerine önerilen seviyede sıvı tüketmeleri gerekiyor.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Nefroloji Kısmından Dr. Öğr. Üyesi Ali İstek Uçar, yaz aylarında artan sıvı gereksinimi, sağlıklı su tüketimi ve çok su alımının yol açabileceği riskler hakkında kıymetli bilgiler verdi.
Su Ömür İçin Vazgeçilmez
Vücudumuzun yaklaşık üçte ikisi sudan oluşur ve bu oran, ömür fonksiyonlarımızın sürdürülebilmesi için büyük ehemmiyet taşır. Terleme, nefes alıp verme, böbrekler ve bağırsaklar aracılığıyla her gün belli ölçüde sıvı kaybederiz. Bedenimizin suyu depolama kapasitesi olmadığından, nizamlı olarak su tüketilmesi koşuldur. Sağlıklı bir ömür sürdürebilmek için alınan ve kaybedilen sıvı ortasında istikrar sağlanması gerekir. Bu dengeyi bozan hem yetersiz hem de çok sıvı tüketimi, sıhhat açısından risk oluşturabilir.
Ne Kadar Su İçilmeli?
Sağlıklı bireyler için günlük sıvı gereksinimi konusunda bilimsel bilgilere dayalı çeşitli teklifler bulunmaktadır. Sıvı alımı sadece sudan değil; öbür içecekler ve bilhassa meyve-sebzeler üzere kimi besinlerden da karşılanabilir. Lakin bu seçenekler ortasında en sağlıklı ve ülkü olanı sudur.
Genel kabul gören tekliflere nazaran, sağlıklı bir erişkinin günlük sıvı muhtaçlığı yaklaşık 2–2,5 litredir. Bunun %20’lik kısmı yiyecek ve öbür içeceklerden karşılanabildiği için günlük su tüketiminin 1,5–2 litre civarında olması gerektiği belirtilmektedir. Yaz aylarında artan sıcaklık ve buna bağlı terleme ile birlikte sıvı kaybı da arttığı için, bu periyotta su tüketiminin biraz daha artırılması önerilir. Birebir halde ağır fizikî aktivite yahut antrenman yapan bireylerin de su gereksinimi artar.
Vücut suyunun azaldığını gösteren susama hissi, ağız ve cilt kuruluğu, koyu renkli ve az ölçüde idrar üzere belirtiler de dikkate alınmalıdır.
Kronik Hastalığı Olanlar Dikkatli Olmalı
Bu genel tekliflerin sırf sağlıklı bireyler için geçerli olduğu unutulmamalıdır. Kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, diyabet, hipertansiyon üzere kronik hastalıkları olanlar ile gebelik ve emzirme devrindeki bireyler, sıvı alımını kesinlikle tabiplerinin önerdiği halde düzenlemelidir. Bu bireylerde genel geçer su tüketim teklifleri, eksik ya da fazla sıvı alımına bağlı olarak önemli sıhhat sıkıntılarına yol açabilir.
Aşırı Su Tüketimi de Zararlı
Yeterli su tüketimi kadar, çok sıvı alımından da kaçınılmalıdır. Çok su tüketimi kimi durumlarda fizyolojik ya da ruhsal nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Bu durum bedende sıvı artışına ve kandaki sodyum düzeyinin düşmesine yol açarak “su zehirlenmesi” (hiponatremi) ismi verilen, önemli sonuçları olabilecek bir tabloya neden olabilir. Hücrelerin şişmesiyle birlikte bilhassa beyin işlevleri ziyan görebilir; bulantı, kusma, halsizlik, baş ağrısı ve önemli nörolojik sorunlar ortaya çıkabilir.
Bununla birlikte böbrek, karaciğer yahut kalp yetmezliği üzere sıvı atılımını azaltan hastalıklar bulunan bireylerde çok sıvı tüketimi, cilt altı dokular, akciğer ve karın boşluğu üzere alanlarda sıvı birikimine yol açarak önemli sıhhat meselelerine neden olabilir.
Sonuç olarak, beden işlevlerinin sağlıklı bir halde sürdürülebilmesi için kâfi ölçüde sıvı alımı büyük kıymet taşımaktadır. Sağlıklı bir erişkinin günlük su muhtaçlığı ortalama 2 litre civarındadır. Yaz aylarında artan sıvı kaybına karşı bu ölçünün biraz artırılması önerilir. Lakin gereğinden fazla su tüketiminin de önemli sıhhat sıkıntılarına yol açabileceği unutulmamalıdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
